İzmir Urla'da yaşayan Prof. Dr. Yılmaz Akyıldız, 2021 yılında 3 kilogram altının karşılığı olan dövizi yatırım vaadiyle bir şirkete gönderdi. 17 ay düzenli ödeme alan Yılmaz, kontratın bitiminde programdan çıkmak isteyince gönderdiği Türk Lirasının bugünki karşılığı olan 650 gram altını verebileceklerini, bunun içinde bir kağıda 'benim artık bu şirketten alacağım yoktur' yazıp imzalamasını istedi. Yılmaz'ın şikayetiyle başlayan soruşturmada 9 kişinin 31 milyon lira dolandırıldığı ortaya çıktı. Eş zamanlı operasyonla gözaltına alınan 4 şüpheliden 1 tutuklandı.
Urla'da yaşayan Prof. Dr. Yılmaz Akyıldız, 2021 yılında yeni taşınan komşularının yönlendirmesiyle bir yatırım şirketine 3 kilogram altın değerinde Türk Lirası ve döviz gönderdi. Şirket vaad ettiği kar payı olan 700 doları 17 ay boyunca gönderdi. Yılmaz, 3 yıl sonra şirketle olan kontratın bitiminde yatırım programından çıkmak istediğini ve göndermiş olduğu 3 kilogram değerindeki altının karşılığı olan dövizi almak istediğini belirtti. Şirket yetkileri ise Yılmaz'ın 2021 yılında gönderdiği Türk Lirasının bugünkü karşılığı olan 650 gram altını verebileceklerini, bunun içinde bir kağıda 'benim artık bu şirketten alacağım yoktur' yazıp imzalamasını istedi. Bunun üzerine yılmaz savcılığa giderek suç duyurusunda bulundu.
EŞ ZAMANLI OPERASYON
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında 9 kişinin aynı şirket tarafından yatırım vaadiyle 31 milyon lira dolandırıldığı tespit edildi. 19 Şubat'ta eş zamanlı yapılan operasyonla 4 şüpheli gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüphelilerden 1'i tutuklanırken 4 şüpheli adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
'BEŞ AY BOYUNCA BENİM ÜZERİMDE İNCE İNCE ÇALIŞTILAR'
Prof. Dr. Akyıldız, “Urla'dan bir tarlada yaşıyorum tarlada iki tane ev var. Bir tanesinde ben yaşıyorum. Diğer eve bir aile geldi kiracı olarak. Karı, koca anne ve baba. Bu kişiler beş ay boyunca benim üzerimde ince ince çalıştılar. Ben de güven sağladılar. Evime girdiler, bana yemekler yaptılar, evimin temizliği ile uğraştılar, alışverişini yaptılar. Zamanla benim bütün hayatıma girdiler, mali durumlarıma da girdiler, para durumlarıma da girdiler. Ve o arada benim daha önce İsviçre'de 250 bin avro kaybettiğimi, dolandırıldığımı öğrenince, zaman içinde biz bu parayı kurtaracak arkadaşları biliyoruz , bizim tanıdığımız finansçılar var, onların İsviçre'de ofisleri var, biz sizin bu paranızı kurtarırız , yapmamız gereken sizin geri kalan paranızı bu şirketlere yatırmanız dediler. Ben bu arkadaşlara inandım çünkü beş ay içinde beraber yaşıyoruz, aynı evde yaşıyoruz. Bunların ben kendilerinin de dolandırıcı olduğunu bilmiyordum. Meğerse kız o bahsettiği şirketlerin birer elemanıymış, para toplayan elemanlarıymış. Dediler ki bizim bir tanıdığımız bu şirkete yatırım yaparsanız onların İsviçre'deki avukatları sizin bu parayı mutlaka kurtaracaktır. Ve ben onların gösterdiği şirkete 170 bin dolar karşılığı Türk parası, ayrıca 14 bin dolar karşılığı yine Türk parası transfer ettim. Fakat bu transferleri yapmadan önce ben dedim ki; benim yatırımlarım dolar cinsinden ve altın cinsindendir,, ben dolar olarak göndermek istiyorum bana dolar IBAN'ı verin dediğimde hayır dediler. Türk kanunlarına göre sizin bize Türk parası göndermeniz gerekiyor, biz de size geri öderken Türk parası ödeyeceğiz fakat bütün hesaplarımız dolar üzerinden olacak dedilerö dedi.
'ALACAĞIM 3 KİLOGRAM ALTIN YAPIYORDU'
Akyıldız, göstermelik bir kar payı aldığını belirterek, "Nitekim bana 17 ay, her ay bin 700 dolar aylık getiri gönderdiler, Türk parası olarak ama hesapları gerçekten dolar üzerinden yapılıyordu. Kontratın bitiminde ben bu programdan çıkıyorum, anaparam olan 170 bin dolarımı geri istiyorum ki o zaman bu 3 kilo altın yapıyordu. Yani ya benim 170 bin dolarımı verin, ya da 3 kilogram altına karşılık Türk paramı verin dediğimde, hayır siz bize dolar vermediniz, siz bize Türk parası verdiniz diyerek; benim onlara 3 sene önce verdiğim Türk parasını geri vermek teklifinde bulundular. Ayrıca dediler ki biz bu parayı size vereceğiz ki o paranın altın karşılığı şu anda 650 gram. İnanabiliyor musunuz? 3 kilogram nerede, 650 gram nerede? Ve diyorlar ki biz bu parayı vermemiz için sizin bize bir kağıt imzalamanız lazım. O kağıtta 'benim artık bu şirketten alacağım yoktur' yazmalı. Böyle bir imza atarsanız bu belgeyi bize kargo ile gönderirseniz biz size o bize verdiğiniz Türk parasını geri veririz dediler. Tabii ki ben bunu kabul etmedim" ifadelerini kullandı.
'NE TÜRKİYE'DE ALTIN VAR, NE İSVİÇRE'DE ALTIN VAR'
2 ayrı davası olduğunu belirten Akyıldız, “Bu arkadaşlarınla dolandırma yöntemi bu. İnsanların paralarını alıyorlar, boş vaatler veriyorlar, altın ticareti yapıyoruz diyorlar. Şimdi anlaşıldı ki ne Türkiye'de altın var, ne İsviçre'de altın var, altın diye bir şey yok. Her şey kağıt üzerinde, her şey karton, babası dahil beni sıkıştırmaya başladılar. Yani sen bu işi unut der gibi. Nitekim bir akşam ben denizden evime yürüyerek gelirken darp edildim. Alnıma sol yandan büyük bir darbe aldım, anında yere düştüm. 14 sene Arap illerinde çalışarak biriktirdiğim paramın hepsini aldılar ve yok ettiler. Çok mağdurum, şikayetçiyim, hem madden hem manen çok şikayetçiyim. Bunlar için benim Urla Savcılığı'nda dolandırıcılıktan dolayı 2 tane dosyam varö diye konuştu.
'MİLYON DOLARLARCA PARA YURTDIŞINA KAÇIRILDI'
Şirketin eski çalışanlarından Erhan Gündüz, "2014 yılında kıymetli madenler şirketinde çalışmaya başladım. 2016 yılında faaliyeti iptal olduğu için yeni bir şirket kuruldu ve 2017 yılında da aktif olarak orada çalışmaya başladık. Ta ki 2022 yılına kadar. 2022 yılında bir çok yatırımcının beni arayarak mağdur olduklarını beyan etmeleri üzerine ben şirket yetkilisi ve sahibi ile görüştüğümde, beni ilgilendirmeyeceğini söyledi. Ve dava açarsa açsınlar dediler. Ben de usulsüzlük gördüğümden dolayı ayrılma kararı aldım şirketten. Tabii ki bundan dolayı ben de mağdur edildim, alacaklarım, sosyal haklarım verilmedi. Bu gerekli mercilere zaten şikayet olarak bildirildi. Bunun dışında mağdur olan bir çok kişi var, bunlarda tehdit, şantaj, darp olayı var. Yabancı telefonlardan aranıp defalarca tehdit edilmem var bu konuyla ilgili. Ve Türkiye genelinde 300- 500 kişilik şu anda mağdur olduğunu düşünüyorum. Ve milyon dolarlarca para yurtdışına kaçırıldı sadece altın ticareti ile ilgili. Profesyonel bir şekildeydi bir bilgimiz yoktu. Daha sonra ayrıldıktan sonra ben araştırma yaptığımda, yurt dışıyla görüştüm. İsviçre firması deniyordu. İsviçre ile bir bağın olmadığını, oraya para yatırılmadığını orada altın alınmadığı söylendi. Bir çok evrağın uydurma olduğu, isim benzerliği olduğu söylendi. Bir çok yatırımcı arkadaşımıza yurtdışındaki şirketlere yazılar yazıp işte böyle bir şirkette paramız var dediğinde, İstanbul'da bizim böyle bir şirketimiz yok, böyle partnerimiz de yok, bizi de ilgilendirmez cevabını da aldılar. Daha sonra öğrendik. Zaten bu dönem içerisinde 2-3 yıl pandemi girdi araya. Bu zaman aslına bakarsanız çalışmamış olduk ama şirket aktif olarak para toplamaya devam etti, Pandemi döneminde de dahil, halen devam ediyor. Bizim arkamızda devlet güvencesi var, biz devletten resmi izinliyiz diyerek para topluyorlar. Uzun süredir çalıştığım şirkette kandırıldığımızı öğrendim ve zaten bu şikayetlerimizi de yapmış olduk" şeklinde konuştu.
sonbirsoz.com