Tekirdağ Çorlu’da 8 Temmuz 2018’de meydana gelen ve 7’si çocuk 25 kişinin yaşamını yitirdiği, 300’den fazla kişinin de yaralandığı tren katliamına ilişkin 13 sanıklı davanın 20’nci duruşmasında karar çıktı. Dönemin bölge müdürü Nihat Aslan'a 15 yıl hapis cezası verildi

 

Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 25 kişinin hayatını kaybettiği, 340 kişinin yaralandığı tren kazasına ilişkin 13 sanığın yargılandığı davada 6 yıl sonra karar açıklandı.

 

Duruşma, Çorlu Halk Eğitim Merkezi'ne kurulan 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Sanıklar son sözlerini söyledi ve suçsuz olduklarını savunarak beraat talep etti. Duruşmaya 20 dakika ara verildi. Aranın ardından mahkeme kararını açıkladı.

Dönemin TCDD 1. Bölge Müdürü Nihat Aslan'ın "taksirle birden dazla kişinin ölüme yol açtığı" gerekçesiyle suçun işleniş biçimi, kullanılan araçlar, zaman ve yer önem ve değeri, 5237 sayılı TCK’nın 22/4 uyarınca temel cezanın alt cezadan uzaklaşılması süresince sanığın 12 yıl hapisle cezalandırmasına, verilen cezanın bilinçli takdirin oluşuma neden veren 1/2 oranında artırılarak 18 yıla artırılmasına, cezasından 1/6 oranında indirerek 15 yıl hapis cezasına çarptırılmasına karar verildi.

Bakım Servis Alanlarından Sorumlu Müdür Yardımcısı Levent Meriçli'ye verilen 11 yıl hapis cezası adli sicil kaydına göre takdir indirimi ile 9 yıl 2 aya indirildi.

Bakım Servis Müdürü Mümin Karasu'ya verilen 21 yıl hapis cezası adli sicilden dolayı takdir indirimi ile 17 yıl 6 ay hapis cezasına düşürüldü.

TCDD Birinci Bölge Bakım Müdür Yardımcısı Nizamettin Aras'a 8 yıl 4 ay, Demir Yolu Bakım Müdürü Turgut Kurt 16 yıl, TCDD mühendisi Deniz Parlak 9 yıl 2 ay,  Mühendis Kubilay Başkaya'ya ise  9 yıl 2 ay hapis cezası verildi.

4 sanık hakkında ise beraat kararı verildi. 

 

Özgür Özel Duruşmayı Takip Etti

Kazada yakınlarını kaybeden ailelerle duruşma öncesinde İsmet İnönü Parkı'nda bir araya gelen CHP lideri Özel, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, Çorlu'da annelerin, ailelerin direncinin bütün mazlum ve mağdurlara örnek olması gerektiğini söyledi.

Davayı yakından takip ettiklerini ifade eden Özel, "Son sözüm şudur; biz geçen sefer söylemiştik, çok daha kararlı, çok daha güçlü ve çok daha kalabalık geleceğiz diye. Bunu sağlayan halkın iradesi. 31 Mart'ta her türlü adaletsizliğe 'dur' dediler. Geçen sefer kararı yerel seçimlerden sonraya bırakanlar, bugün bir kere daha düşünsünler." dedi.

 

"Özel: Ölenleri Suçlu, Suçluları Masum Gösteren Bir Karara Kimse Yeltenmesin"

Özgür Özel, 31 Mart'ta milletin Çorlu'da yavrusunu kaybetmiş annelerin yanında durduğunu kaydetti. Halkın bundan sonra da mazlumların ve masumların yanında olacağını belirten Özel, "Ölenleri suçlu, suçluları masum gösteren bir karara kimse yeltenmesin. Bu iş burada bitmez. Bu tip kararları alanların, tren kazasında ölmüş 3 yaşındaki, 5 yaşındaki küçücük yavruların hakkına girenlerin peşini bırakmam." diye konuştu.

Özel, açıklamasının ardından, tren kazasında yaşamını yitirenlerin yakınlarıyla davanın görüleceği Halk Eğitim Merkezi'ne yürüyüşe geçti

 

NE OLMUŞTU?

Uzunköprü-İstanbul seferini yapan yolcu treninin 8 Temmuz 2018'de Çorlu yakınlarında vagonlarından bazılarının devrilmesi sonucu 7'si çocuk 25 kişi yaşamını yitirmiş, 340 kişi yaralanmıştı.

Davanın iddianamesinde "kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu" bulundukları gerekçesiyle sanıklar Turgut Kurt, Özkan Polat, Çetin Yıldırım ve Celaleddin Çabuk'un "birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.

Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığınca alınan bilirkişi raporları ve değerlendirme neticesinde 9 Eylül 2022'de soruşturmanın genişletilmesine karar verilmiş, bu kapsamda aynı suçtan Nihat Aslan, Levent Meriçli, Mümin Karasu, Levent Kaytan, Nizamettin Aras, Burhan Ortancıl, Tevfik Baran Önder, Deniz Parlak ve Kubilay Başkaya hakkında Çorlu Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açılmıştı.

Dava kapsamında TCDD 1. Bölge Müdürlüğünde Bakım Servis Müdürü olan Mümin Karasu 10 Ekim 2022'de tutuklanmış, tutukluluğuna yapılan itiraz üzerine Çorlu 2. Ağır Ceza Mahkemesince 25 Kasım 2022'de hakkında yurt dışına çıkış yasağı konularak tahliye edilmişti.

Davanın 17'nci duruşmasında Cumhuriyet savcısı esas hakkındaki son görüşünde, tutuksuz 13 sanığın tamamının "birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan cezalandırılmasını, Karasu, Kurt ve Polat'ın üzerlerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu, üzerlerine atılı suç için öngörülen ceza miktarı dikkate alındığında adli kontrol hükümlerinin yetersiz kalacak olmasından tutuklanmalarını istemişti.