Seçil Erzan - İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi'nde ünlü futbolcuları dolandırdığı iddia edilen banka müdürü Seçil Erzan ve 6 zanlının yargılanmasına başlandı. İlk duruşmada eski futbolcu Semih Kaya, tanık olarak ifade vermek üzere adliyeye geldi. Ancak Arda Turan, mazeret bildirmesi nedeniyle duruşmaya katılmadı. Selçuk İnan ve Muslera da duruşmada yer almadı.
Futbol dünyasında büyük yankı uyandıran vurgun davasıyla ilgili ikinci duruşma bugün başladı. İddialara göre, Arda Turan, Emre Belözoğlu, Fernando Muslera ve Selçuk İnan gibi toplam 21 kişinin mağdur olduğu, dolandırıcılık olayıyla ilgili olarak banka şube müdürü Seçil Erzan ve 7 zanlının toplamda 252 yıla kadar hapis cezası istendi.
Duruşmada tanık olarak ifade vermek üzere eski futbolcu Semih Kaya da adliyeye geldi. Ancak mağdurlardan biri olan Arda Turan'ın duruşmaya katılması bekleniyordu. Turan, avukatı aracılığıyla mahkemeye mazeret bildirerek duruşmaya gelmedi.
Seçil Erzan ve diğer zanlılar bugün hakim karşısına çıktı. Mahkeme, dolandırıcılık suçundan dolayı Seçil Erzan'ın yanı sıra diğer zanlıların da suçlu bulunması durumunda ağır cezalar verebileceği belirtildi.
Seçil Erzan Savunma Yaptı:
Duruşmada Seçil Erzan'ın ifadesi video kaydı ile alındı. Habertürk'ün haberine göre Seçil Erzan'ın savunmasına diğer 6 sanık ile nasıl tanıştığını anlatarak başladı. Erzan, fon vurgununa uzanan detayları şöyle anlattı:
"2013 YILINDA KADAR HER ŞEY GÜZEL GİDİYORDU"
“2010-2011 yılında bir milyon para kaybettim. 2011 Aralık’ta Florya’ya geçtim. Kaybettiğim parayı yerine koymam gerekiyordu. O dönemde Çorlu’da arsa satışından dolayı Metin Taş’la tanıştım. Çek başına kağıt başına 100 bin alıyorduk. 30’u bana kalıyordu. Masrafları da ben ödüyordum. 2013 yılında kadar bir şey yoktu. Her şey güzel gidiyordu.
"2014 YILINDAN 2023 YILINA KADAR TANIN YILMAZ’IN İĞNEDEN İPLİĞE KADAR BÜTÜN HARCAMALARINI BEN ÖDÜYORDUM"
Kuzenim Tanın Yılmaz, yurt dışından benim hesabıma 90 bin Euro gönderdi. Bu tamamen yasaldı. Hatta müfettişlere de söyledim. Ben bu parayı özel bankacılık sisteminde değerlendirdim. Kazanınca seviniyorduk. Bir süre sonra Tanın Yılmaz’ın eşi Merve Yılmaz para biriktirmek için kredi çekti. Hatta anne ve babası üzerine de kredi çekti. Merve çok kazanmak istiyordu. O parayı çoğaltmak için stresim başladı. 2014 yılından 2023 yılına kadar Tanın Yılmaz’ın iğneden ipliğe kadar bütün harcamalarını ben ödüyordum. Şirketinden bir lira dahi para kullanmadı.
"ANNEMLE BİZ YALNIZ KALDIK"
Annem felç geçirdi. Çok kaygılıydım. 2016 yılından sonra bir gün Bozcaada’dan dönerken Hüseyin Eligül ve eşiyle karşılaştım. Onlara ağlayarak annemin durumu anlattım. O da bana destek olacağını söyledi. Ben anneme düşkündüm. Babam da bizi bırakıp Bozcaada’da yaşamaya başladı. Bu olaydan sonra baba-kız sorunlar başladı. Annemle biz yalnız kalmıştık. Babamın beni dövdüğüne dair bir şeyler çıktı. Öyle bir şey yoktu. Çok zor durumdayım.
"BU RAKAMIN TEFECİLİKTE BİLE OLMADIĞINI SÖYLEDİM"
Hüseyin abi kendi ve akrabalarından para getiriyordu. Bende ne kadar çok para olursa o kadar çabuk bu işten kurutulurum düşüncesi vardı. Hüseyin abinin etrafından paralar gelmeye başladı. Bacanağı, kız kardeşinin parasını getiriyordu. Musa Köse vardı Çorlu’da ben tanımıyordum. 15 bin dolar para verdi. 75 bin dolar para istediler. Ben bu rakamın tefecilikte bile olmadığını söyledim.
"AKRABALAR DA PARA VERDİ"
Nazlı Can da annemle ilgilenmeye başladı. O dönemde Nazlı da kazanılan parayı fark etti. Sacit Öztürk vardı banka çalışanı, o da bana bankada yardımcı oluyordu. Nazlı da etrafından para alıp getirmeye başladı. Böylece akrabalar para verip fazla fazla aldılar. Normal bir şube performansından daha fazla emek verdim.
Böyle bir dönemdi. Çok çalışıyorduk. Faizler artmaya başladı. Atilla Baltaş'tan o ekside olduğumuz hisse senedi ile ilgili halen yardım istiyordum. Bana 250 bin dolar getirdi. 'İster tarla al, ister gayrimenkul' dedi. 3 ayda bir 100 bin dolar ödemek zorunda kaldım. Daha sonra başkasından aldığı için benden para istiyordu. Ben de hayır dediğimde baskı altında kaldım. Hep doğruyu söyledim. Yüzde yüz doğru bunlar.
"SÜRECİ YÖNETEMEMEYE BAŞLADIM"
2019-2020 yılları arasında, 400 bin dolar eksiye düştüm. O günden sonra artık süreci yönetememeye başladım. Paraları ödeyemeyince de şubeye gelirler, rezillik çıkar diye korktum. Babam arsa sattı bana para gönderdi bu sıralarda. 2021 yılında 250 bin dolar daha getirdi Atilla Baltaş. Yine kendi parası sandım. Daha sonra benden 40 günde bir 100 bin dolar olarak istiyordu. O dönemde akıl tutulması yaşadım. Atilla Baltaş’tan korkuyordum."
"TEFECİLERİN ELİNE DÜŞTÜĞÜMÜZÜ ÖDEME AŞAMASINDA ANLADIM"
Mahkeme Başkanı: Korkmana rağmen neden para aldın?
Seçil Erzan: Birinden alıp birine verdim. Her getirdiğinde parayı aldım. Bunları bir süre sonra banka sistemine sokamadım.
Mahkeme Başkanı: Çok zorlanıyorsunuz. Atilla Baltaş tekrar para getirince neden alıyordunuz?
Seçil Erzan: Öncekileri kapatmak için aldım.
Mahkeme Başkanı: Atilla Baltaş’a verdiğin 400 bin dolar kime aitti?
Seçil Erzan: İçerisinde benim de param vardı. Etraftan tanıdıkların getirdiği para da vardı. 2021’de dövizcilerin parasını ödemek için Nuri Köşkdere’den para aldım. Para gidip geliyordu. Ne kadar olduğunu bilmiyordum. Onun hesabını Ali tutuyordu. Ali, Nuri Köşkdere’nin yanından işten ayrılmıştı. Bana 5 milyon, arkasından bir 5 milyon daha getirdi. Ben kimseye fon yaptığımı söylemiyordum. Özel bankacılıkta değerlendiriyorum diyordum. Ali’ye de taahhüt vermedim. Ali’nin getirdiği 5 milyonlardan bir tanesi tefeciye aitti. Bu para geri ödemeyince öğrendim. Tefeci baskısıyla karşılaştık. Süleyman Aslan dışında bir tane bile tefeci görmedim. Ben tefecilerin eline düştüğümüzü ödeme aşamasında anladım.
"KENDİMİ GÜVENSİZ HİSSETMEYE BAŞLADIM"
Süleyman Aslan ile aramızda sözleşme yaptık. Ne sözleşmesi yaptığımızı hatırlamıyorum. Her gün beni arıyordu. Sürekli şubeye gelmekle tehdit ediyordu. Kendi etrafımdaki insanlara fazla faiz ödemeye başladım. Babam ödlükten sonra kendimi güvensiz hissetmeye başlayın. Ben yalvarıyordum Nazlı’ya kimseye para almayın.
"BENDEN PARA ALANLARIN HAYAT STANDARTLARI YÜKSELİYORDU"
Mahkeme Başkanı: Parayı alırken mi yalvarıyordunuz vermeyin diye?
Seçil Erzan: Yok ödeme yaparken yalvarıyordum.
Mahkeme Başkanı: Ödeme almadan neden yalvarmadınız vermeyin diye
Seçil Erzan: Acil ödeme yapmam gereken ödemeler oluyordu. Bu arada benden para alanların hayat standartları yükseliyordu. Mesela Hüseyin abinin oğlu üniversiteyi bitirdi. Son model lüks arabaya biniyordu.
"MASAK HERKESİ ARAŞTIRSIN. BEN BURADA CANIMLA KALDIM"
Ben Semih Kaya’dan 300 bin dolar aldım. 1 milyon 300 dolar ödedim. Daha sonra ben bu parayı geri aldım. Bu parayı Süleyman Aslan’a verdim. Nuray Şengüler ve Deniz Güzel eksiye düştü. Merve 1 milyon 100 bin dolar aldı. Metin Taş 300 bin dolar aldı. 1 milyon 200 bin solar Atilla Baltaş’a ödedik. Çorlu’daki tefecilere 550 bin dolar ödedik. Nazlı’nın etrafında fazla alanlar vardı. Tanin araba ve daireler aldı. Nuri Köşkdere 200 bin dolar aldı. MASAK herkesi araştırsın. Ben burada canımla kaldım.
"EMRE’YE FON DEMİŞ OLABİLİRİM"
Herkes bu fonun resmi olmadığını biliyordu. Ben hiçbir zaman Fatih Terim Fonu veya Hakan Ateş Fonu demedim. Selçuk İnan bana gidip geliyordu. Selçuk İnan’a gizli bir işlem dedim. Ondan alacağım parayı Fırat Özdemir’e vermem gerekiyordu. Yukarıda değerlendiriliyor dedim. En son Emre’ye fon demiş olabilirim."
"EMRE’NİN PARALARI HERKESE DAĞILDI"
Seçil Erzan: Herkesin arkasında bir tefeci vardı. Ayhan Akman bana 330 bin dolar verdi. 500 bin dolar olarak ödedim. Ayhan Akman benden toplamda 750 bin dolar aldı. Ayhan’a verdiğim para için Semih’ten para aldım. Semih bana kötü davranmadı. GPS olayı şu: Kasım veya aralık ayında çantamın içerisine parayı Atilla Baltaş’a verdim. O çantayı geri istedim. O çantaya para koyarak Semih’e verdim. Atilla Baltaş özellikle çantaları geri göndermek istiyordu. Paraları takip etmek istiyordu. Şimdi anlıyorum. Semih aradı. Abla bu çantada bir şey var ötüyor. O GPS’i Atilla Baltaş taktı. Emre Belözoğlu’nun getirdiği paranın bir bölümünü Semih’e bir bölümünü de Fırat’a verdim. Emre Belözoğlu’nun parası aslında herkese dağıldı. 250 bin dolar Atilla Baltaş’a, 650 bin dolar bir diş hekimine gitti. 200 bin solar Muslara’ya gitti. Erkan Ergene’ye 300 bin dolar verdim. Selçuk’a 300 bin dolar verdim.
"PODOLSKI’DEN DE PARA ALMAK İSTEMİŞSİNİZ?"
Seçil Erzan: Semih Kaya fazla faiz almasaydı aslında benim çözebileceğim durumlar vardı. Arda para getirdi. Arda ekside. Rakam ne kadar emin değilim. Evini satıp getirdi. Kredi kullanıp kapattı. Arda’ya bir bölüm verdim. Ama ne kadar verdim bilmiyorum. Yanımda değil. Arda 15 milyon dolar civarında para verdi. Bunu parça parça verdi.
Seçil Erzan’ın Lukas Podolski’den de para almaya çalıştığı iddiaları üzerine
Mahkeme başkanı: Podolski’den de para almak istemişsiniz?
Seçil Erzan: O dönem çok zor durumdaydım. Atilla Baltaş’a ödeme yapmam gerekiyordu.
"EMRE ÇOLAK’IN PARALARI FIRAT ÖZDEMİR’E GİTTİ"
Seçil Erzan: Herkese para ödüyordum. Ben kendi kredi kartı taksitimi ödeyemiyordum. 2500 liralık kredi kartımı ödeyemiyordum. Emre Çolak’tan aldığım paranın yüzde 80’i Fırat’a gitti. Bir kısmını Ayhan Akman bir kısmını da Süleyman Aslan’a verdim. Ses kaydından Ali Gözcügöz diye konuştuğum kişi Mert Zeydanlı. Mert Zeydanlı bizim bu yüksek kar getirili işe inanmıyordu. Bana güvendiği için bu işe girdi.