Sağlık Bakanı Koca, onaylı randevu dönemiyle, ertesi gün randevusu olan hastanın saat 20'ye kadar randevuya gideceğine dair onay vermesi gerektiğini belirterek, sistemden 65 yaş üstü vatandaşlar ile kanser hastalarının muaf tutulacağını söyledi.
Sağlık Bakanı Koca'nın açıklaması şu şekilde:
Bildiğiniz gibi, bir süredir, sağlık hizmetlerinin daha ileri noktaya taşınması, hastaların sağlık hizmetlerine daha kolay ulaşması için, bir program dahilinde, il ziyaretleri, saha çalışmaları yapıyoruz.
Her alanda olduğu gibi, verimlilik ilkesi, sağlık sitemi ve sağlık hizmetinde de esastır. Bu anlayışla, birazdan ele alacağımız birçok konu ve haberini vereceğim önemli bir gelişme var.
Şunu öncelikle belirtmeliyim; sağlık sistemimiz sıradan bir sistem değil. Sağlık hizmetlerinin tamamını, bütün vatandaşlarına, Sosyal Güvenlik kapsamında, bedelsiz sunabilen ender ülkelerden biriyiz. Buna bağlı olarak, sınırlı kaynakla sınır konulmayan bir sağlık hizmeti talebini karşılamaya çalıştığımız da bir gerçektir. Bir vatandaşımızın hissettiği herhangi bir sağlık sorunu; ona, hizmet talep etme ve özgürce başvurma hakkını tanımaktadır.
En büyük gücümüzse sağlık çalışanlarımızdır. Onlara çabaları için teşekkür ediyorum. Sağlık Bakanlığını üstlendiğim günden itibaren, gerekli her hususta sizleri bilgilendirmeyi esas aldım. Bu prensip değişmedi, bugün de geçerli. Buna dayanarak sizlerden bir ricam var: Yetkisiz olan kendince hürdür, her istediğini rahatça söyleyebilir. Sorumluların ne söylediğine bakın.
Sosyal medya, sağlıklı bir bilgi kaynağı değil. Sağlıkla ilgili konularda doğru bilgi kaynağı Sağlık Bakanlığıdır.
Bilgi kirliliğinin önüne geçmek için, tıpkı bugün olduğu gibi, sizleri, Sağlık Koordinasyon Kurulumuzun kararları konusunda düzenli bir şekilde bilgilendireceğim. Sağlık Koordinasyon Kurulu, yeni dönemdeki en önemli değerlendirme organımızdır. Bu açıklamadan sonra, sağlıkta, yakın dönemde nelerin gerçekleştirildiğine değinmek istiyorum:
Bunlardan birincisi ve pek çok şeyi kapsayanı Beyaz Reformdur. Bu reform, hekimlerin kamuya geçişi başta olmak üzere pek çok sonucu getirmiştir. Dünya’da eşi görülmemiş bir yasayla, Malpraktis davalarına ilişkin sorunlar, yine yakın bir dönemde, kökten çözülmüştür. Sağlıkta şiddet yasası sonucunda, şiddet olayları öneli ölçüde azalmıştır.
Beyaz Kod uygulaması yanı sıra Gri Kod uygulaması pilot uygulama olarak başlatılmıştır. Çalışmalarımız sonucunda Beyaz Kod sayısı 1 milyonda 31’den bir milyonda 14’e inmiştir. Gri Kod uygulanan bölgelerde ise bu düşüş ilave olarak %50’den fazladır.
Hekimlerimizin ve sağlık çalışanlarımızın emekliliklerine dair özlük haklarında önemli iyileştirmeler yapılmıştır. Sağlık çalışanlarının verdikleri her hizmetin karşılığını aldığı bir teşvik sistemine geçmiş durumdayız.
Görevi medikal kurtarma olan UMKE çatısı altında, UMKE ATAK adını taşıyan yeni bir birim kurduk. Bu ekipler, medikal arama kurtarma çalışması yapıyor. Koruyucu sağlık hizmetlerine verilen önem arttı, kaynaklarımızın yaklaşık üçte birini koruyucu hekimlik için kullandık.
Uzaktan sağlık hizmeti ile ilgili alt yapı çalışmalarımızı tamamladık ve pilot uygulamaları başlattık. Kronik hastaların takibi, rapor ve reçete yenileme için de bu uygulama sayesinde çevrimiçi hizmet sunmayı planlıyoruz.
Kısa adı YAŞAM olan Sağlıklı Yaş Alma Merkezlerimizi hayata geçirdik. Uygulamaya 80 yaş üzeri vatandaşlarımızdan başladık. Yaş sınırını aşağı indirerek uygulamayı yaygın hale getireceğiz. Evlilik öncesi SMA Taşıyıcı Tarama Programı kapsamında 1 milyon 400 binden fazla çifti taradık.
Yeni Doğan SMA Tarama Programında 2 milyon 200 binden fazla bebeğimiz için tarama yaptık. Erken tanı, tedavi başarımızın %90’ın üzerine çıkmasını sağladı.
Aile Diş Hekimliği uygulamasını 3 ilimizde pilot olarak başlattık. 42 Aile Diş Hekimliği biriminde 12 bini aşkın çocuğumuza ve ailelerine ulaştık.
23 Şehir Hastanemizde toplam 34 bini aşkın yatak kapasitesi ile hizmet veriyoruz. Yatak kapasitesi 15 bini bulacak olan 12 Şehir Hastanemizin yapımı devam etmektedir.
Kullanılan her yüz kutu ilacın 91’i, değer bazında ise 57’si artık ülkemizde üretiliyor.
Hıfzıssıhha Aşı ve Biyoteknolojik Ürün Üretim Merkezimizin inşaatını tamamlayarak pilot üretimlere iki yıl içinde başlayabileceğiz. Hedefimiz, ihtiyacımız olan aşıların tamamının Türkiye’de üretilmesidir. 3 aşımız yani Kuduz, Hepatit A ve Suçiçeği aşıları, teknoloji transferi ile artık ülkemizde üretilecek. Bağışıklama programındaki diğer bütün aşılar da Hıfzıssıhha’da üretilecek. 2028’de ise tüm aşılar %100 yerli üretim olacak.
Tip 1 diyabet hastaları başta olmak üzere, bütün diyabet hastalarımızın kullanabilecekleri sürekli glikoz ölçüm sensörlerini tamamen yerlileştiriyoruz. Klinik değerlendirmesini de tamamlayıp, en kısa sürede hastalarımıza sunacağız.
Nadir hastalıklar için Hücre ve Gen Terapisi Hastanesini kuruyoruz. Böylece en güncel tedaviyi kendimiz geliştirerek uygulayacağız.
Bağımlılıkla mücadele için rehabilitasyon amaçlı BAHAR merkezlerini hayata geçiriyoruz. İlki bu yıl Sancaktepe’de hizmete başlayacak. Çok kısa bir sürede tüm büyükşehirlerimiz bu merkezlere sahip olacak.
Burada sayamadığım daha birçok düzenleme ve iyileştirmelerle en iyi hizmeti verme gayretindeyiz. Bu hizmetlerin tamamı Sayın Cumhurbaşkanımızın gösterdikleri teveccüh ve destekle gerçekleşmiştir. Kendilerine huzurlarınızda tekrar teşekkür etmek isterim.
Bütün bunlarla birlikte, sağlıkta istenilen sonucun temelde insan kaynağına bağlı olduğunu biliyoruz. Bu sebeple, yapılanların en önemlisi, tıpta uzmanlık eğitimi talebini artırarak 4 yıl sonra uzman hekim sayımızın 2 katına çıkmasını garanti altına almış olmamızdır.
Benzer şekilde yan dal uzmanı hekim sayımızı da yaptığımız bu düzenleme ile önemli ölçüde artırmış olacağız. Çok değil, 4 yıl sonra uzman hekim sayımız, daha rahat hizmet verebilecek seviyeye gelmiş olacak.
Sağlıkta güncel sorunların, hemen, şimdi; yapılanların meyvesini toplamayı beklemeden çözüme kavuşturulması, bu amaçla tüm imkanların harekete geçirilmesi bizler için görev, vatandaşlarımız için haktır.
Pandemi döneminde şartlar gereği, hastaneler, alışılageldiğinden çok farklı kullanılıyordu.
Kalabalık ortamların oluşmasını önlemek için ayaktan muayeneye karşı, randevu sistemini çok daha yaygın kullanmayı teşvik ettik. O dönemden itibaren hastalarımız, çalışanlarımız, böyle bir gereklilik olmadığı halde, randevu sistemine yöneldiler.
Aynı muayene, randevulu yapılabildiği gibi randevusuz da yapılabiliyor iken, tercih, âtıl kalma riski olan randevulu muayeneye kaydı. Buna rağmen randevulu ve randevusuz bakılan hasta sayıları neredeyse eşittir.
GEÇEN YIL 23 MİLYON KİŞİ RANDEVUYA GELMEDİ
Randevulu muayeneye yöneliş, beraberinde bazı uygulama zorlukları getirdi. Birkaç örnek vermek istiyorum: Geçen yıl, 23 Milyon kişi aldığı randevulardan en az birine gelmedi.
Nüfusun yaklaşık 4’te biri demek. Gelinmeyen toplam randevu sayısı 81 Milyon. Üç-dört saat kala iptal edilen randevu sayısı ise 21 milyon. Bu gibi sebeplerle randevu kapasitesinin %30’u kullanılamadı.
Küresel salgın, yaşattıkları yanında, bazı gerçekleri bize apaçık görme fırsatı da verdi. Sayın Cumhurbaşkanımızın en büyük hayalim dediği Şehir Hastanelerimizin sağlık hizmetlerinde kapasitemizi nasıl artırdığına şahit olduk. Bugün, tüm büyükşehirlerimizde şehir hastanesi kurulmasını ve her ilimizde 3. basamak sağlık hizmetinin verilebilir olmasını hedefliyoruz. Artık, vatandaşlarımız, sağlık hizmeti almak için en iyi adres olarak kamu hastanelerimizi görüyor, sağlık sorunlarında kamu hastanelerimize müracaat ediyor.
Eskiden “kamu hastaneleri” denince anlaşılan ile bugün kamu hastaneleri denince anlaşılan aynı değildir. Söz konusu başarı, kamu hastanelerine yönelişi her geçen gün artırmaktadır.
Bu tercihi, kamu hastanelerinde, Pandemi öncesi dönemle şimdi bakılan hasta sayılarını kıyasladığımızda açıkça görüyoruz. Bu ve özel sektörün sağlık hizmetlerindeki payının azalması kamuya talepte artış demektir.
ONAYLI RANDEVU SİSTEMİ 13 MAYIS PAZARTESİ BAŞLIYOR
Talep ise yeni randevu anlamına gelmektedir. Randevu sorununun bir nedeni de budur. Başarı, beraberinde bir sorun da getirmiştir.
Sağlık hizmeti almayı son derece kolaylaştıracak bir gelişmeyi konuşmamın bu noktasında sizlerle paylaşmak istiyorum:
Sağlık yöneticileri ve yazılım mühendisleri olarak birlikte bir altyapı kurduk.
MHRS; telefon ve internet erişiminin olduğu her yerde yepyeni bir özellik kazanmış, modifiye olmuş durumda. Sistem artık şöyle işleyecek:
Ertesi gün randevusu olan her hastamız, akşam saat 8’e kadar randevusuna onay verecek veya gelemeyeceğini bildirecek.
Bu sisteme Onaylı Randevu Sistemi, MHRS’de başlatılan bu yeni döneme de Onaylı Randevu Dönemi diyoruz. Uygulama pazartesi günü başlıyor. Onaylı Randevu Dönemi hayırlı olsun.
Yeni dönemde ayrıcalıklı iki hasta grubumuz var: 65 yaş üstü hastalarla kanser hastaları. Bu gruptaki hastalar, onay işlemlerinden istisnadır.
Onaylı Randevu Sistemi, hastanelerimize, hekimlerimize zamanı verimli kullanma imkânı sağlayacak. Hasta, gelemeyeceği randevuyu iptal edecek. Böylece, randevu sadakatsizliği sebebiyle, şu an boş kalan kapasitemizi hizmet bekleyen hastalar için kullanabileceğiz.
Boş kalan her bir randevuda, sistemden randevu alamayıp, talep bırakmış hastalarımıza ulaşacağız. Öncelik, talep bırakan hastalarda olacak. Onaylı Randevu Sistemi sayesinde, öngörümüze göre, birçok branşta hastamızın talebine 24 saat içinde cevap verebiliyor olacağız.