Özgür Özel, Antalya’nın Muratpaşa ilçesindeki bir otelde turizm sektörünün temsilcileriyle bir araya geldi. Yaklaşık 2 saat süren toplantı sonrasında açıklama yapan Özel, "Turizm siyasetin konusudur ve turizmin siyaseti olmalıdır. Turizm ulusal bir mesele, bu konuda birlik ve beraberlik içinde davranmalıyız. İktidarı ile muhalefetiyle yaptığımız, konuştuğumuz her sözün turizme doğrudan bir etkisi olduğunun bilincinde olmak lazım. Turizm sektörü en dostane olan sektör. Havayı kirletmeden, suyu kirletmeden, denizi kirletmeden hatta buralar ne kadar temiz ki onların o kadar işine gelerek, cari açık yaratmadan kapatarak, döviz kaybettirmeden aksine getirerek, yerinde ihracat yaparak, hiç ithalat yapmadan çok önemli katkılar yapan bir sektör. Bu sektöre hepimizin gözü gibi bakması lazım" dedi.
‘ASGARİ ÜCRET ALAN İÇİN ÇOK DÜŞÜK, VEREN İÇİN ÇOK YÜKSEK’
Turizmcilerin sorunlardan dolayı dünyayla rekabet edemez hale geldiğini belirten Özel, “2015 yılından itibaren yaşanan pek çok aksilik, dış politikadaki hataları, düşürülen uçaklar, ‘ben düşürdüm’ demeler, meydan okumaların sonuçlarıyla bu sefer krizli yıllar başladı. Bu sefer maliyet artışları ve kurdan kaynaklı sorunlarla dünyayla rekabet edemez hale geldik. Herkesin sorumlu davranması lazım. Hiçbir siyasi çekişme turizme zarar verecek, sorumsuz davranışların gerekçesi olmaz. Kaybedilen her turist hepimizin cebinden bir şeyler kaybettiriyor. 60 milyar dolar döviz getiriyorlar ülkeye. Bugün Türkiye'de asgari ücret alan için çok düşük, veren için çok yüksek" diye konuştu.
‘2,7 MİLYON KİŞİ YAŞIYOR DİYE PARA GÖNDERİP 27 MİLYON MİSAFİRE HİZMET BEKLEYEMEZSİNİZ’
Özgür Özel, “Antalya'yla herhangi bir Anadolu şehrinde aynı asgari ücret veriliyorsa burada yaşayanlara kira desteği verilmesi lazım. Devletin bu konuda bir şey yapıyor olması lazım. Burada asgari ücreti sadece ev kirasına verebilirsiniz. Turizm otelcilik mezunlarının en çok çalışacağı oteller burada, ama onlar başka yerlere gidiyorlar. Burada 2,7 milyon kişi yaşıyor diye para gönderip 27 milyon misafire hizmet bekleyemezsiniz. Hizmetler aksar, zorlaşır. Kıyı şeridi kırmızı değil, sarı olsaydı bunları kendi belediyenize yapmayacaktınız. Sırf bu belediyeler CHP’li diye hem size hem bize oy veren vatandaşları cezalandırmak insaf değildir. Turistlerden konaklama vergisi alınmasını destekledim ancak bu vergi şehirde kalsın" dedi.
‘KURU SABİT TUTACAĞIZ DİYE TURİZMCİLERİ BATIRMAYIN’
Turizm personelinin mevsimlik iş sorunlarına değinen Özel, “8 ay çalışıp 4 ay işsiz kalıyorlar ve bu katlanılır bir şey değil. Devlet sağlar, turizm çeşitlendirilirse, turizmin 12 aya yayılması, kış ayları için desteklerin verilmesi gerekiyor. Turistler 3-4 saatte ülkeye geliyor ama otele gitmeleri de 3-4 saat sürüyor. İhalesi yapılan Antalya-Alanya Otoyolu’nun yapımına başlanması lazım. Raylı sistemlerle ilgili yerel yönetimlerle ilgili işbirliği yapılması lazım. Bu insanlar sene başında dövizle anlaşmalar yapıyor. Her gün artan fiyatlarla her şey dahil hizmet veriyorlar. Kur işi ekonomistlerin tartışmaları ama kuru sabit tutacağız diye turizmcileri batırmayın" diye konuştu.
‘İSRAİL HALKININ DEĞİL, İSRAİL’İN FAŞİST YÖNETİMİNİN DÜŞMANIYIZ’
Turizmde 100 milyar dolar hedefinin imkansız olmadığını söyleyen Özgür Özel, “Bir ülkede demokraside sorun varsa o ülkenin en çok sorun yaşayacağı alan turizmdir. Ülkede güvenlik, can güvenliği kaygısı varsa o ülkeye turist gelmez. Dünyanın en iyi turistlerinin gelmesi gereken bu kent için bize demokrasi, hukuk lazım. Önümüzdeki 6 ay CHP, Türkiye’yi nasıl yöneteceğine dair program çalışmalarını 81 ilde yürütecek. Biz bunları söylüyoruz, dilimizde tüy bitiyor ama yapamıyorlar. Biz de yapmaya geliyoruz. CHP iktidar olduğunda bunları ve daha fazlasını yapacağız. İsrailli turistler gönül rahatlığıyla gelebilirler. Türkiye, Filistin davasına sahip çıkar, İsrail’in savaş politikalarına sahip çıkan Netanyahu’ya düşmandır. İsrail halkına asla düşman değildir. Bir İsrailli ile Filistinlinin gelip yaşayabileceği şehir Antalya’dır. Biz İsrail halkının değil, İsrail’in faşist yönetiminin düşmanıyız" dedi.