CHP Genel Başkanı Özgür Özel, parti genel merkezinde 'Sendikalar ve Emek Örgütleri Buluşması' programında konuştu. Özel, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in 'PKK/KCK silahlı terör örgütü üyesi olmak' suçundan gözaltına alınmasına ilişkin, "Sabahleyin bir açıklama metni düşüyor. 'PKK' diyor. 'Abdullah Öcalan' diyor. '10 yıldır takibimizde' diyor. 'Terör örgütü üyesi olabilir' diyor. Ya bir dur. Kime, neyi yetiştiriyorsun? Avukatları ile görüşememiş adam, hakkında dezenformasyon bülteni gibi yayımlamış. Kim yapıyor bunu? Savcı. Savcı niye yapıyor bunu? Yapamaz. İzni kim veriyor? Başsavcı. Başsavcı demeden olmaz. Kural öyle. Başsavcı kim? Akın Gürlek. Düne kadar bakan yardımcısı. Bakan yardımcısı, siyasi. Erdoğan ilk atadığında, 'Bakan yardımcıları örgütümüzle devletin bağını kuracak' dedi. Ona 'Seyyar giyotin' diyordum zaten. Öyle elverişli bir giyotindir ki o adalet giyotini. Mahkeme, mahkeme taşırlar. Kimin başı vurulacaksa Akın Gürlek orada. Şimdi İstanbul'da ve bir yandan İstanbul'da kamuoyunun endişe ile takip ettiği, bizim de dirayetle arkasında durduğumuz davalar, süreçler bir yandan sabahın köründe açıklama. Neymiş efendim? Öcalan'la çözüm sürecine yönelik bilim adamlarından oluşturulan bir heyetle ilgili görüşme yapılmış kendisiyle. Devlet Bahçeli'nin 'Çıkaralım, Öcalan gelsin, bu kürsüden konuşsun' dediği süreçte bununla suçlanıyor Ahmet Hoca. Kendisi profesör, akademisyen, kanaat önderi. Milli irade, 2 Esenyurtlu'dan 1'i oy vermiş. Evet, Kürt vatandaşların çok yaşadığı, Türkiye'nin en büyük ilçesi. Kendilerini kimin yöneteceğine onlar mı karar verecek, Akın Gürlek mi?" diye konuştu.

O Z G U R O Z E L E R D O G A N I N P O Z I S Y O N U B A H C E L 397720 117229

'O PİYONU ÇEKİLDİĞİ YERDEN KALDIRIN'

Ahmet Özer'in adaylık sürecindeki sicil belgesini gösteren Özel, "Sen daha 6 ay önce, 7 ay önce millete 'Bir mahsuru yok, seçebilirsin' demişsin. Bugün yaptıkları basın bülteninde, '10 yıldır takibimizdeydi' diyor. 'Teröristlerle iş birliği içinde olabilir' diyor. Zaten bunlara mahkeme karar verecek de yaratılmaya çalışılan algıya bak. Burada aynı adliyenin kaşesi var. Aynı adliyenin amblemi var. 'Seçebilir miyim' diye sormuş vatandaş, teröristse seçemezsin zaten. Soruyor, 'Mahsuru olan varsa aday yapmasın parti' diyor. 'Mahsuru yok' diyorsun. Bugün çıkmış, '10 yıldır' diyorsun. 10 gündür de Devlet Bahçeli, o söylediğiniz görüşme, temas bilmem nelerin, 'Acaba' dediğiniz kişinin ta kendisinin umut hakkından, Meclis'e gelmesinden, konuşmasından bahsediyor. Siz ne yapmaya çalışıyorsunuz, gerçekten anlamak mümkün değil. Ama Akın Gürlek'in gidip de Ankara'da bakan yardımcısıyken, kötü planlanmış bir satranç tahtasında demokrasiyi, halk iradesini tehdit eden bir yere çekilmiş bir piyon olduğundan hiçbir şüphem yok. Tehdit ettiği şey, bu milletin birliği, beraberliği, demokrasi ve insanların seçme özgürlüğüdür. O piyonu o çekildiği yerden kaldırın. O piyonu, o seyyar giyotini oradan alın. Bu konuda süreci çok dikkatli ve çok yakından takip ediyoruz. Ama kurulan kirli oyunun ne parçası oluruz ne de o oyuna teslim oluruz" dedi.

O Z G U R O Z E L E R D O G A N I N P O Z I S Y O N U B A H C E L 397721 117229

'DAHA NE DUYACAKSINIZ ERDOĞAN'DAN'

Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın AK Parti grup toplantısındaki konuşmasına ilişkin de şöyle konuştu: "Bazı, 'Efendim, Erdoğan'dan bir şeyler duymak isterdik' gibi yaklaşımlar oluyor. Daha ne duyacaksınız Erdoğan'dan? Bahçeli'nin tutumunu överken Bahçeli'nin her sözünün altına imza atmıştır. Nokta, bitti o. Erdoğan'ın pozisyonu, Bahçeli ile aynı pozisyondur. Bana da teşekkür etmiş. Ülkenin birlik ve bütünlüğü, kardeşliğiyle ilgili Kürt sorununa yönelik tutumumdan dolayı memnuniyetlerini ifade ediyor. Şu kadarını söyleyeyim; derler ya, beni bir kişi anladı, o da yanlış anladı. Sayın Erdoğan milyonlar anladı, sen anlayamamışsın. Teşekkür kıymetli. Ben de isterim teşekkür etmek. Ama bir kişinin meselesini, o kişinin özgürlüğüyle ilişkilendirip, getirip de Meclis'te konuşturup, bir meseleyi kökünden halledeceğini düşünen önerme, eksik bir önermedir ve felaket üretecek bir önermedir. Sorunu görmeyen ve çözmeyen bir önermedir. Türkiye'de Kürtler, 'Sorunum var' diyorsa vardır noktasındayım. O sorunun olup olmadığına oturup, Meclis'in bakması lazım noktasındayım. Hiçbir siyasi parti dışlanmadan konuşulmalı, demokrasi eksenli çözüm üretilmeli noktasındayım. Meclis'i adres gösteriyorum, Devlet Bey ve sen Abdullah Öcalan'a adres diye Meclis'i gösteriyorsun."

Meclisin Mehabetine Yakışmayan Engellemelere Müsaade Etmememiz Lazım Meclisin Mehabetine Yakışmayan Engellemelere Müsaade Etmememiz Lazım

O Z G U R O Z E L E R D O G A N I N P O Z I S Y O N U B A H C E L 397723 117229

'YANLIŞ ZEMİNDE YAPILAN BİR TEŞEKKÜR'

Meclis'in merkezde olduğu şeffaf, adil ve toplumsal mutabakata dayalı bir çözümün tarafı olduklarını belirten Özel, "Şehit annelerinin, şehit çocuklarının, gazilerin hiç değilse onların da rızasını alıp, 'Evet, kan akmasın' diye 'Bu kadarına olur' dedikleri doğru bir süreci zaman içinde örgütlemekten yanayım. Budur cesaret, gerekli olan cesaret budur. Bunu göstermek lazım. Diğeri olmadık önermelerle, olmadık meselelerle gündemi karıştırıp da toplumsal tepki yaratıp da bir yeni başarısızlık sürecinin örgütlenmesi, doğru iş değildir. Kabalık etmeyeceğim, etmemek gerekir siyasette. Her teşekkürün bir değeri vardır; ama bu teşekkür yanlış zeminde, yanlış biçimde yapılan bir teşekkür. Bana teşekkür edecekseniz, 'Özgür Bey teşekkür ederiz, dediğiniz doğru. Bu işi Meclis'e alalım. Bu milleti dinleyelim, milletin vekillerini odağa alalım. Devletin bilgilerini de milletin desteğini de devletin gücünü de her aktörün sözünün kıymetini de değerlendirelim. Gelin bu işi çözelim. Bu memleketi çok daha iyi bir noktaya getirelim' denilmeliydi" diye konuştu.