Özgür Özel, TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu. Özel, Sivas Olayları'nın 31'inci yılı nedeniyle geçen hafta Sivas'ta olduklarını hatırlatarak, "Sivas'ı yakan zihniyet ne kadar kara, ne kadar kötü, ne kadar alçaksa Başbağlar'ı kurşuna dizenler, yakanlar aynı kötülükte, aynı alçaklıktadır. Türkiye'de Alevilerle Sünniler, Kürtlerle Türkler kardeştir, onları birbirine düşürmeye çalışan kim varsa da kalleştir. Tüm Kürtleri tüm Türkleri, Alevileri ve Sünnileri birlikte selamlıyoruz. Yaşasın halkların kardeşliği, yaşasın Alevilerin, Sünnilerin kardeşliği" dedi.
'TÜRK ŞİRKETLERİNİN FİLOSUNDAKİ BÜTÜN UÇAKLAR BİZİMDİR'
Ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisine yönelik, 'Kendilerine Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne birlikte gitme teklifimizi bir kere yaptık. Bizim bu teklifimiz sonrası kendi uçaklarıyla gideceklerini açıkladılar' ifadelerini değerlendiren Özel, "Tabii Tayyip Bey, kişi kendinden bilir işi, 13 tane uçak olunca herkesin uçağı var sanıyor. Sayın Erdoğan, Türk Hava Yolları, Anadolu Jet ya da Türk şirketlerinin filosundaki bütün uçaklar, CHP'nin uçaklarıdır. Kendi uçağımızla gideceğiz. İhtiyaç olursa güçlüklerle kiralanır ama şu kadarını söylemek isterim, 1 yıl önceden beri Kıbrıs'a, 1974 Kıbrıs gazisi ile gitmek için çalışma yapıyoruz. 6 aydır yazışıyoruz. En son 174 gazi götürmekte, Kıbrıs makamlarıyla mutabakata vardık. Bir daveti reddetmek değil; çok önceden planladığımız şekilde o davete 2 gün önceden gideceğiz" diye konuştu.
'TÜİK ELİYLE YAPILAN AÇIK BİR İHANETLE KARŞI KARŞIYAYIZ'
Daha sonra Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) enflasyon hesabında kullandığı ve kamuoyuyla paylaşmadığı madde fiyatlarına değinen Özgür Özel, "Türkiye'de yoksullara, dar gelirlilere, bizzat bir devlet kurumu eliyle yapılan, sürdürülen açık bir ihanetle karşı karşıyayız. Açıkladığı enflasyon rakamı istatistik falan değil; ekmek. Cebe giren ekmek, kursaktan geçen lokma, çocuğa alınacak süt, evde yakılacak kömür, doğal gaz. Buna göre insanlar zam alıyor. TÜİK, 2 yıldır şeffaf olması gereken verileri açıklamıyor. Onun ile aynı işi yapan, bağımsız akademisyenlerden oluşan Enflasyon Araştırma Grubu'nun (ENAG) verilerine bakıyorsun; doğru. Ben de peynire, zeytine, süte, mazota ve kirayı öderken bu rakamları ödüyorum. ENAG, enflasyonu yüzde 160 buluyor. TÜİK, yüzde 80. ENAG enflasyonu 120 buluyor, TÜİK 60. ENAG'a göre zam verse 2 kat zam alacak, TÜİK'e göre yarısı veriliyor. Emeklinin, asgari ücretlinin, memurun partisi var mı? Var. Peki, TÜİK partiyi ayırıyor mu? Yok. TÜİK, AK Parti'li, MHP'li memurun da maaş alanların da cebinden her ay para çalıyor. TÜİK bir kurum, bina, ne diyorsan; onu yapıyorlar. TÜİK'e, 'Çal' demişler. 'Bunların cebinden paralarını al' demişler" dedi.
'ASGARİ ÜCRETİN 25 BİN LİRA OLMASINI İSTİYORUZ'
Asgari ücret ve emekli maaşlarına zam yapılması taleplerini de bir kez daha dile getiren Özgür Özel, "1 Temmuz'da zam bekledik. Zam geldi mi? Size gelmedi ama her şeye geldi. Elektriğe evde yüzde 38, tarlada yüzde 30 zam geldi. Türkiye'de çalışanların yüzde 53'ü asgari ücretli, 17 bin liralık ücret 3 aydır açlık sınırının altında seyrediyor. Bir bakan var, halen daha asgari ücretliye zam yapılmamasının karşısında inatla direniyor. Tabii onun direnmesi bir şey değil, onu atayan ona 'diren Mehmet' diyor, 'verme Mehmet' diyor, 'arkanda ben varım' diyor, 'seni ben atadım' diyor, 'ben suçu üstüme almak istemiyorum. Ben yıpranmayayım, kötü sen ol. Benim haberim yokmuş gibi olsun' diyor. Mehmet Şimşek, zamma direniyorsa Tayyip Erdoğan, 'diren' dediği için direniyor. Asgari ücretle yıl başında 2 bin 125 ekmek alınabiliyordu; şu anda 1700 ekmek alınabiliyor. O gün alınan ile bugün alınan arasında 11 kilo kıyma, 24 kilo pirinç farkı var. 9 gram altın alınabiliyordu; şimdi 7 gram alınabiliyor. Mehmet Şimşek, 'Bir şey değişmedi, maaş da değişmeyecek' diyor. Bakın, Sayın Erdoğan, Mehmet Şimşek'i atadığı gün, bütün sorunları çözsün diye atadı. O geldiğinde enflasyon yüzde 39'du şimdi yüzde 71. Faiz yüzde 8,5'tu şimdi yüzde 50. Benzin 21 liraydı, şimdi 43 lira. Dolar 20 liraydı, şimdi 33 lira. O yüzden iğneden ipliğe her şeye zam gelirken birileri durmuş, 'Asgari ücrete zam yapmayız' diyorlar. Asgari ücretin 25 bin lira olmasını bekliyoruz, istiyoruz. Bu mücadelenin sonuna kadar arkasındayız" değerlendirmesinde bulundu.
'YA ZAM OLACAK YA DA SEÇİM OLACAK'
Özel, hayat pahalılığına karşı Türkiye'yi ışık yakıp söndürme eylemine çağırarak, "Demişler ki, '4 yıl boyunca seçim yok, herkes hesabını ona göre yapsın.' Diyor ki şimdi, 'Ezerim, ezerim, ezerim' günü gelince ağzına bir parmak bal çalarım, o seçimi yine alırım. Bu sefer işler, o kadar kolay değil. 31 Mart'ta emeklinin çektiği azabı, sana da yaşattığı gazabı gördük. Bundan sonraki süreçte de emekliler, emekçiler, çiftçiler, esnaflar eğer bu iktidara sesini duyurursa, tepkisini gösterirse; karşısında durabilecek hiçbir güç yoktur. Buradan bir kez daha söylüyorum; ey Recep Tayyip Erdoğan, ey Devlet Bahçeli, ey Cumhur İttifakı, emeklilere, çalışanlara, esnafa ve çiftçilere hakkını vereceksin, zammını yapacaksın. Zam yaparsan geçim olur, zam yapmazsan seçim olur. Türkiye'yi ayağa kaldırmaya davet ediyoruz. Buradan bütün Türkiye'ye sesleniyoruz; Türkiye bu akşam saat 21.00'de ayağa kalk, 'asgari ücret artsın, emekli maaşı bir asgari ücret olsun' diyorsan; bu akşam 21.00'de başlıyoruz. Işıkları yakın, ışıkları kapatın. Uzaydan görünecek. Kendinizi gösterin, zam isteyenler bizimle birlikte olsun, ayağa kalkın ve ışıkları yakın. Hep birlikte sesimizi duyuracağız. Durmadık yeni başlıyoruz, zammı söke söke alacağız. Ya zam olacak, geçim olacak ya da hiç yolu yok seçim olacak" dedi.