İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) Başkanı İmamoğlu, TBB'de katıldığı toplantının ardından basın mensuplarına açıklama yaptı. İmamoğlu, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyelerine 'ahmak' dediği gerekçesiyle mahkum edildiği 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası kararının onanması durumunda siyasi yasaklı hale geleceği davaya ilişkin, gazetecilerin sorularını yanıtladı. İmamoğlu, "İstinaftaki dosya hukukçuların konusu ama daha doğrusu dosyanın ya da dosyaların elbette bir ortalama görüşme zaman dilimi vardır; fakat çok da belirgin olmaz. Ancak istinafta mevzu bahis olan bizim davanın tırnak içinde 'ahmak davası' diye tariflenen biçimiyle ne zaman nasıl görüşüleceğini hukuki teamüller mi belirliyor, ya da bir takım siyasi atmosferler mi belirliyor, onu anlamakta zorluk çekiyorum. Ama dönem dönem elbette bize de akan dedikodular veya bu davanın tartışılacağı veya konuşulacağı duyumları söz konusu, bu neredeyse Haziran ayından beri yoğunlaşan bir biçimde kulağımıza geliyor. Bunun dedikodu veya bilgi akışının tarifi net olmadıkça bunu bizim kamuoyuyla paylaşmamız da doğru değil, anlamlı değil. Zaten sizler de duyuyorsunuz, takip ediyorsunuz. Benim bunu izah etmeme ihtiyacınız yok. Ancak özellikle son birkaç haftadır yoğun bir biçimde bunun kamuoyuna yansımasının birkaç yönü var. Bir, toplumun vicdanını rahatsız ediyor, çok rahatsız ediyor. İki, böyle bir dava olmaz, olmaz ya. İki kere iki 4. Yani iki kere ikiyi 5 yapmaya gayret etmenin bir anlamı yok. Birinci derece mahkemede nelerin olduğunu, nelerin döndüğünü trajikomik bir biçimde hep beraber yaşadık. Garip bir durum. Demokrasi, siyaset böyle işletilemez, sürdürülemez. Bu kapsamda temennim odur ki; bu yargının bu şekilde manipüle edilmesine istinaf son verir. İstinaf hepimizin su gibi, hava gibi ihtiyaç duyduğumuz hukukun üstünlüğünü bize yaşatır. Benim en büyük temennim bu. Oradaki yargıçlardan, orada görev yapan hukuk temsilcilerinden, yargı temsilcilerinden en büyük temennim, en büyük isteğim bu. Dilerim ve isterim ki; o tarihi görevi yerine getirirler ve toplumu rahatlatırlar. Tabii ki benim davamla beraber hukuktaki sorunlar çözülmeyecek ama en azından bir ışık görürüz. En azından deriz ki; bazı düzelme emareleri var. Bunu dünyanın hiçbir yerinde Türkiye Cumhuriyeti devletinin vatandaşlarının hiçbirisini anlatamazsınız. Böyle bir davanın, varlığının, gerekçesinin doğruluğunu bırakın ceza almayı, yargılanmayı bile anlatamazsınız" dedi.
'BİRÇOK SİYASİ PARTİDEN DESTEK MESAJI ALIYORUM'
İmamoğlu, yasak kararı çıkarsa yol haritasının sorulması üzerine, "Bu mesele gerçekten Türkiye'nin demokrasi ve hukuk meselesidir. Dediğim gibi; birçok hukuksuzluğun, sorunların olduğu bir ortamdayız. Onun için şahsileşmemesi ve buradan tek başına Ekrem İmamoğlu meselesi üzerinden de yorum almamasını arzu ediyorum. Bu iş gerçekten Türkiye'nin demokrasi ve hukuk meselesidir. Bu alanda partimizin de çalışmaları var. Birçok siyasi partiden de destek mesajı ve telefonlar alıyorum. Farklı sivil toplumların da bize ulaştığı yazıları ve destek cümleleri veya yüz yüze buluşmalarımız söz konusu. Ama esas olan tabii ki mensubu bulunduğum, Cumhuriyet Halk Partisi'nin Sayın Genel Başkanımızın da isteğiyle İstanbul'da toplanan bir heyet mevcut. Yargı sürecini ve hukuki süreçlerini öğrenmiştir. Bu konuda ön toplantı yapılmıştır. Bu hafta sonu tekrar bir araya gelinmesi noktasında bir prensip kararı vardır. Sonuçta genel başkanımız şu an Amerika Birleşik Devletleri'nde. Tahmin ediyorum döner dönmez günü saati belirlenecek ve bir yol haritası belirlenmesi noktasında da kararlar alınacaktır. Elbette bu kararların tekrar ifade edeyim; salt bir partinin kararı değil, meselenin toplumsal bir mesele, meselenin bu ülkenin demokrasisine, hukukuna dönük bir mesele olarak ele alınması ve ona göre karar verilmesi de benim kişisel olarak elbette bir talebimdir" diye konuştu.
'ANKARA'YA GELİŞİMDE MANSUR BEY'İ ARARIM'
İmamoğlu, "Mansur Yavaş ile görüşecek misiniz?" sorusuna, "İstanbul'dan, Ankara'ya 20 gelişim varsa bunun mutlak 17'si, 18'inde Mansur Bey'i ararım ve buluşmak için talep ederim, bazen makamına giderim, bazen bir yerde çay kahve içeriz. Bizim Ankara'ya geldiğimiz bir noktada bunu kendime bırak dostluğumuzu, yol arkadaşlığımızı aynı zamanda bir mevkidaş ve aynı partide görev yapan iki insan olarak da önemserim; ama bugün çok kısıtlı bir zamanda geldim. Toplantıya bile biraz geç kalarak girebildim. Şimdi buradan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanlığı'na iade-i ziyaret yapacağım. Bu dar zamanda kahvesini içmek yerine geniş zamanda kalabalıkla yemeğini yeriz" cevabını verdi.
İmamoğlu, Mansur Yavaş'ın kendisi ile ilgili yaptığı açıklamaya ilişkin de, "Mansur Bey'in destek cümlelerine teşekkür ederim" dedi.