Takım kaptanı Ertuğrulhan Yağmur (16), "Aracımız paletli olması sayesinde balçıkta, karda ve sahilde bütün kara koşullarında neredeyse gidebilirken, orta tarafında bulunan iki tane su altı motoru sayesinde de suyun içinde hareket edebiliyor. Bunun dışında aracımız timsah gibi suyun içine gömülüp alıcı ve vericileri suyun dışına veriyor" dedi.
TEKNOFEST İnsanlık Yararına Teknoloji Yarışması 'Sosyal İnovasyon' lise kategorisinde dereceye giren projeler ödüllendirildi. Yarışmaya Kayseri 50'nci Yıl Dedeman Fen ve Teknoloji Anadolu İmam Hatip Lisesi’nden katılan Ertuğrulhan Yağmur, Fikri Eren Yıldırım ve Abdullah Emir Kılıçkaya ‘ABRA’ adını verdikleri multifonksiyonel ve amfibi bir araç projesi ile yer aldılar. Proje hakkında bilgiler veren The Terranauts takımının kaptanı ErtuğrulhanYağmur, ‘Aracımız multifonksiyonel ve amfibi bir araç. Yani hem su üzerinde hem de karada gidebilen aynı zamanda eklentilerle desteklenerek soruna göre özelleştirebilecek bir araç. Aracımızın yapabileceği görevlerden birisi sınır güvenliğini sağlamak. Türkiye’de Asi ve Meriç nehrimiz var. Türkiye- Suriye ve Türkiye- Yunanistan arasında devriye gezerek askeri istihbarat, askeri operasyonlarda görev alabilir. Bunun dışında gözlem, keşif ve askeri lojistik malzemeleri gölden ve denizden karşıya geçirmek, adalara çıkarma gibi birçok alanda görev yapabilir’ dedi.
‘ARACIMIZIN DRONLARA GÖRE BİRÇOK AVANTAJI VAR’
Ürettikleri aracın dronlara göre daha kullanışlı olduğunu belirten Yağmur, "Aracımızın dronlara göre birçok avantajı var. Bu görevler için dronlarda kullanılabiliyor ama dronların havada tespit edilebilmesi daha kolay. Aynı zamanda ağırlık taşıma enerji gibi sorunları var. Bizim aracımızın torku daha yüksek olduğu için daha rahat ağırlık taşıyabiliyor. Doğadaki engebelerden dolayı çakıldır, taştır, ağaçtır bunun gibi sebeplerden dolayı aracımızın fark edilmesi daha zor oluyor. Sürekli havada asılı kalmak gibi bir zorunluluğu olmadığı için daha az enerji harcayarak ilerleyebiliyor. Aracımız paletli olması sayesinde balçıkta, karda ve sahilde bütün kara koşullarında neredeyse gidebilirken, orta tarafında bulunan iki tane su altı motoru sayesinde de suyun içinde hareket edebiliyor. Bunun dışında aracımız timsah gibi suyun içine gömülüp alıcı ve vericileri suyun dışına veriyor. Bu sayede biz kablosuz iletişimimizi sağlayabiliyoruz. Aracımızın üst tarafına karbonfiber kaplama, kompozit üretim tekniği yaptık. Bu yerli İHA’larımızda veya birçok motor kaskında, araç kaplamalarında da kullanılıyor. Biz daha uzun ömürlü ve daha dayanıklı olmasını sağlamak için aracımızda bunu kullandık’ diye konuştu.
‘ARACIMIZ TÜRKİYE 2’NCİSİ ÖDÜLÜNÜ VE TİCARİLEŞME POTANSİYEL ÖDÜLÜNÜ ALDI’
Yarışmaya nasıl bir proje ile katılacaklarını uzun uzun düşündüklerini söyleyen Yağmur, ‘Biz önce arkadaşlarla bu yarışmaya katılacağımız için büyük bir beyin fırtınası oluşturduk. Neler yapmak istiyoruz sorunlar neler diye düşündük. Aslında günümüz teknolojisi birçok soruna çözüm bulabiliyor fakat gelecekte oluşabilecek sorunlara çözüm bulabilecek, multifonksiyonel dediğimiz birçok görevi yerine getirebilecek bir araç yok. Biz burada bunu hedefledik. Biz hem su hem de kara aracı yapmak istiyorduk. Bunu da neden birleştirmeyelim neden hibrit bir araç olmasın diyerek yola çıktık. Zamanla tasarımı değiştirdik, geliştirdik daha da somutlaştırarak bu aracı ürettik. Danışman hocamız Can Evren Yıldız ve üç kişilik ekibimizle bu aracın raporunu yazdık, üretimini yaptık. Bu şekilde ilerledi. Aracımız insanlık yararına teknolojinin sosyalizasyon lise kategorisinde Türkiye 2’ncisi ve ticarileşme potansiyel ödülünü aldı. Gecemizi gündüzümüze kattık ve çok fazla çalıştık. Bunun emeğini almak o kadar fazla mutluluk veriyor ki gerçekten o an ki heyecanı tarif edemem’ ifadelerini kullandı.