I Z M I R D E H A V A K I R L I L I G I 6 I L C E D E U L U S A L 579718 171600

Doğal veya yapay kaynaklardan üretilen ve hava yoluyla taşınan kirleticilerin yanı sıra sanayi ve havaların soğuması ile birlikte evlerde ısınmak için kullanılan madde salınımı, hava kalitesini büyük oranda olumsuz etkiliyor. Çevre Mühendisi Odası İzmir Şube Teknik Sorumlusu Selma Akdoğan, hava kirliliği ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Kirleticilerin çok uzun mesafelere taşınabildiğini ve yağış veya yer çekimi etkisiyle çökelerek su, toprak gibi farklı ortamların da kirlenmesine sebep olabildiğine dikkat çeken Selma Akdoğan, “Kentimizde plansız yapılaşma, yeşil alanların yok olması, bu süreçlerle birlikte hava hareketini sağlayacak hava koridorlarının ortadan kalkması, sosyoekonomik faktörlere de bağlı olan kalitesiz yakıt kullanımı, Aliağa bölgesindeki kirletici vasfı yüksek tesisler, kent içerisindeki ve çevresindeki sanayi tesisleri, taş ocakları faktörler kentin hava kalitesini olumsuz etkiliyor" dedi.

'PM10 DEĞERİNİN EN ÇOK AŞILDIĞI İSTASYON 164 GÜN İLE MENEMEN'

Türkiye genelinde hava kalitesindeki değişim, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan 'Hava Kalitesi Değerlendirme ve Yönetimi Yönetmeliği' ile takip edildiğini belirten Akdoğan, "İzmir'de, çapı 10 mikrometreden daha küçük olan toz zerreciklerini ifade eden PM10'un yıllık ortalama değerleri Karabağlar, Karşıyaka, Kemalpaşa, Menemen, Ödemiş ve Torbalı istasyonlarında ulusal sınır değerlerin üzerinde. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) standartları ile karşılaştırma yapıldığında verilere göre PM10 değerinin en çok aşıldığı istasyonlar 164 gün Menemen, 75 gün ile Karabağlar ve 64 gün ile Ödemiş istasyonları oldu" diye konuştu.

I Z M I R D E H A V A K I R L I L I G I 6 I L C E D E U L U S A L 579714 171600

'AZOT DİOKSİT DEĞERLERİ, KARŞIYAKA, KONAK VE TORBALI'DA ULUSAL SINIRIN ÜZERİNDE'

Yatırım Vaadiyle 31 Milyon Liralık Vurgun: 4 Gözaltı Yatırım Vaadiyle 31 Milyon Liralık Vurgun: 4 Gözaltı

Yıllık ortalama azot dioksit değerlerinin Karşıyaka, Konak ve Torbalı istasyonlarında ulusal sınırın üzerinde olduğunu vurgulayan Akdoğan, "Binaların kontrolsüz ve plansız yıkımı ile ortaya çıkacak kirleticiler ve asbest maruziyeti öncelikle belediyelerin daha sonra da ilgili bakanlıkların ortak sorumluluğunda. İlgili kurumların denetim süreçlerini sağlıklı bir şekilde yürütmesi gerekiyor. Sürecin özel yöntemlerle, çalışanlar için kullanılacak özel ekipmanlarla çevre ve insan sağlığına zarar vermeyecek şekilde önlemlerinin alınarak gerçekleştirilmesi, oluşan atıkların tekniğine uygun olarak bertaraf edilmesi gerekiyor" dedi.

'ÖLÇÜLEN PARAMETRE SAYISI ARTIRILMALI'

Hava kirliliğinin insan sağlığı için de tehlike arz ettiğini belirten Selma Akdoğan, özellikle yaşlı, çocuk ve kronik rahatsızlığı olan kişilerin maske ile dolaşmasının önemli olduğunu söyledi. Akdoğan, dönem dönem artan hava kirliliğinin üst solunum yolu rahatsızlıklarına da yol açabileceğini kaydetti. İzmir'de hava kalitesi ile ilgili değerlendirmenin daha sağlıklı yapılabilmesi için kent merkezinde ve sanayi tesislerinin yoğun olduğu bölgelerde ölçülen parametre sayısının artırılması gerektiğinin altını çizen Akdoğan, "Kalibrasyonların düzenli olarak yapılarak, yıl boyunca sürekli ve güvenilir veri akışının sağlanması önem taşıyor. İzmir'de 22 ölçüm istasyonu bulunuyor ve ölçüm verileri Bakanlık web sayfasında paylaşılıyor. Ancak istasyonlarda ölçümü yapılan parametre sayısı sınırlı. İstasyon sayısı ve şehrin hava kalitesi verilerinin yüzde 100 sürekliliği bulunmuyor" diye konuştu. 

sonbirsoz.com