İsveç Parlamentosu, cinsiyet değişikliği için yaş sınırını 18’den 16’ya indiren ve ameliyat erişimini kolaylaştıran yasayı kabul etti. Uzun ve hararetli tartışmaların ardından, Riksdag’daki 349 milletvekilinden 234’ünün lehte oyuyla geçen yasa, 1 Temmuz 2025 tarihinde yürürlüğe girecek

 

İsveç'te yeni düzenlemelerle, 16 yaşındaki bireyler cinsiyetlerini değiştirebilecekler; ancak 18 yaş altı için ebeveyn, doktor ve Ulusal Sağlık ve Sosyal İşler Kurulu onayı zorunlu olacak. “Cinsiyet disforisi” teşhisi artık bir gereklilik olmaktan çıkıyor, bu da bireylerin kendi cinsiyet kimliklerini daha kolay ifade etmelerine olanak tanıyor.

 

Politik Çatışmalar ve Toplumsal Etkiler

Merkez Parti lideri Muharrem Demirok, İsveç’in “nihayet cinsiyet kimliği konusunda modern bir yasaya” kavuştuğunu belirtti. Ancak, Başbakan Ulf Kristersson’un koalisyonu, metni destekleyen Ilımlılar ve Liberaller ile karşı çıkan Hıristiyan Demokratlar ve İsveç Demokratları arasında bölündü. Sol muhalefetin desteğiyle çoğunluk sağlandı.

 

Uzun Süren Prosedürler ve Avrupa’daki Durum

Ulusal LGBT Hakları Federasyonu (RFSL) Başkanı Peter Sidlund Ponkala, İsveç’teki cinsiyet değişikliği prosedürlerinin “çok uzun” olduğunu ve yedi yıla kadar sürebildiğini ifade etti. Yeni yasalarla, cinsiyet geçiş ameliyatlarına 18 yaşından itibaren izin verilecek ve Ulusal Sağlık Kurulu’nun onayı artık gerekli olmayacak. Ancak, yumurtalık veya testis alınması gibi işlemler 23 yaşından itibaren mümkün olacak.

 

Cinsiyet Disforisi Teşhislerindeki Artış ve Toplumsal Tepkiler

Sağlık Bakanlığı verilerine göre, İskandinav ülkelerinde özellikle genç kızlar arasında cinsiyet disforisi vakalarında büyük bir artış yaşanıyor. Bu durum, toplumda ve politikada çeşitli tepkilere neden oluyor. Yapılan bir ankete göre, İsveçlilerin çoğunluğu yeni düzenlemelere karşı çıkarken, yalnızca küçük bir kısım destek veriyor.

RFSL Başkanı, yasanın basitleştirilmesinin trans bireyler için önemli olduğunu ve siyasi iklimin giderek sertleştiğini vurguluyor. Politikacılar, cinsiyet disforisi vakalarındaki artışı anlamak için daha fazla araştırma yapılması çağrısında bulunuyorlar.