FETÖ'cü hainlerin, Türkiye Cumhuriyeti ve seçilmiş hükümete karşı devletin emanet ettiği silahları vatanın öz evlatlarına doğrultarak kalkıştığı darbe girişiminin üzerinden 8 yıl geçti.

Ülkenin başta askeriye ve emniyet olmak üzere birçok kurumuna sızarak gerçek emellerini 15 Temmuz 2016'da açığa çıkaran ve 251 kişiyi şehit eden FETÖ'cü alçakların kanlı darbe girişimi, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısı üzerine Türkiye'nin dört bir tarafında demokrasiye sahip çıkmak adına meydanları dolduran vatandaşların desteğiyle bertaraf edildi.

16 Temmuz saat 03.00'te yapmayı planladıkları darbe girişimini Genelkurmay'daki hareketliliği görüp panikleyerek 15 Temmuz 20.30'a çeken FETÖ'nün üniforma giymiş teröristlerinin ülkeye yaşattığı en kanlı gecenin merkezi başkent Ankara oldu.

Ankara'daki Akıncı Üssü'nden yönetilen darbe girişiminde, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın da aralarında bulunduğu birçok komutan alıkonuldu.

Tank ve zırhlı araçların kışla dışına çıktığı gecede, FETÖ'cü pilotların kullandığı savaş uçakları TBMM, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, Emniyet ve TÜRKSAT'ı bombaladı.

FETÖ'cü Hainlerin Darbe Girişiminin Üzerinden 8 Yıl Geçti

TÜRKİYE TARİHİNE KARA LEKE OLARAK GEÇTİ

Türk Silahlı Kuvvetlerine sızmış FETÖ mensubu ve bu örgütü destekleyen 8 binin üzerinde askeri personel, 35 uçak, 3 gemi, 37 helikopter, 74'ü tank 246 zırhlı araç ve 4 bine yakın hafif silahın kullanıldığı darbe girişimi, Türkiye Cumhuriyeti tarihine kara bir leke olarak düştü.

Girişimin yönetim merkezi Akıncı Üssü'nün de bulunduğu başkentte 15 Temmuz 2016'da "kara" bir gece yaşandı.

 

GENEL KURMAY BAŞKANI HULUSİ AKAR DARBECİLER TARAFINDAN ALIKONULDU

Olayın yaşandığı gün Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri olan Fahri Kasırga ile Genelkurmay Başkanlığı yapan Orgeneral Hulusi Akar'ın da aralarında bulunduğu birçok komutan darbecilerce alıkonuldu. Şehrin semalarında alçak uçuş yapan savaş uçakları TBMM, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, Ankara Emniyet Müdürlüğü, Özel Harekat Başkanlığı ve TÜRKSAT'ı bombaladı.

Ayrıca kentin farklı yerlerindeki birçok birlikteki tank ve zırhlı araçlar da kışla dışına çıktı. Ertesi gün öğle saatlerine kadar süren olaylara vatandaşlar kahramanca direndi.

FETÖ'cü Hainlerin Darbe Girişiminin Üzerinden 8 Yıl Geçti

FETÖ'CÜ HAİNLER DARBE TARİHİNİ GERİYE ÇEKTİ

Darbe girişimi günü saat 16.16'da MİT Müsteşarlığına giden Kara Havacılık Komutanlığında görevli bir subay, FETÖ üyesi askerlerin Müsteşar Hakan Fidan'ı almak üzere kuruma saldırıda bulunacağını ihbar etti. MİT yetkililerinin Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler'i telefonla bilgilendirmesinin ardından MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve bir yardımcısı ayrı ayrı Genelkurmay Başkanlığına geldi.

FETÖ'cüler karargahtaki hareketliliği görüp paniğe kapılarak, ertesi gün saat 03.00'te başlamasını planladıkları girişimi 15 Temmuz saat 20.30'a çekmeyi kararlaştırdı.

Hakan Fidan'ın Genelkurmay'dan ayrıldığı dakikalarda, karargahtan yaklaşık 50 kilometre uzaklıktaki Akıncı 4. Ana Jet Üs Komutanlığında darbe hazırlıkları için toplanan 33 Özel Kuvvetler Komutanlığı (ÖKK) personeli Genelkurmay'a doğru otobüsle yola çıktı.

Dönemin Genelkurmay Stratejik Daire Başkanı Tümgeneral Mehmet Dişli, saat 21.00'de makam odasına girdiği Genelkurmay Başkanı Orgeneral Akar'a, "Komutanım operasyon başlıyor, herkesi alacağız, taburlar, tugaylar yola çıktı." sözleriyle darbeyi tebliğ etti. Girişimi desteklemeyeceğini belirterek, söylenenlere tepki gösteren Akar'ın ağzı ve burnu darbeci askerlerce kapatıldı, elleri plastik kelepçeyle bağlandı.

Karargaha dönen Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Salih Zeki Çolak, beraberindeki Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanı Orgeneral İhsan Uyar ve emir subayı Yunus Can, Akıncı Üssü'nden gelen darbeci ÖKK personelince derdest edildi. Çolak'ın koruma astsubayı Piyade Başçavuş Bülent Aydın, olaya müdahale etmeye çalışırken şehit düştü.

Bu sırada FETÖ'cü pilotların havalandırdığı uçaklar, Ankara semalarında alçak uçuşa başladı. Polatlı 58. Topçu Er Eğitim Tugayı ve Topçu Füze Okulu, Mamak 28. Mekanize Piyade Tugayı, Beytepe Jandarma Eğitim ve Okullar Komutanlığı, Kara Havacılık Komutanlığı, Harp Okulları Komutanlığı, Etimesgut Zırhlı Birlikler Okulu ve Eğitim Tümen Komutanlığı, Genelkurmay Özel Kuvvetler Komutanlığı ve Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayındaki darbeciler de harekete geçti. Birçok tank, zırhlı personel taşıyıcı ve diğer araçlarla binlerce asker kışlaların dışına çıktı. Kuvvet Komutanlıklarındaki darbeciler de hareketlendi.

FETÖ'cü Hainlerin Darbe Girişiminin Üzerinden 8 Yıl Geçti

BİNALİ YILDIRIM: EN AĞIR ŞEKİLDE BEDELİNİ ÖDEYECEKLER

Herkes askeri hareketliliği anlamaya çalışırken dönemin Başbakanı Binali Yıldırım, saat 23.02'de NTV'ye bağlanarak, bir kalkışma ihtimali üzerinde durduklarını söyledi. Yıldırım, "Bu kanunsuz eylemin içerisinde olanlar en ağır şekilde bedelini ödeyecekler." dedi.

Dönemin Genelkurmay Başkanı Akar, saat 23.03'te Genelkurmay Başkanlığı bahçesinde bulunan helikopterle Akıncı Üssü'ne götürüldü. Derdest edilen Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga ile Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Galip Mendi, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı Orgeneral İhsan Uyar, Kara Kuvvetleri Eğitim ve Doktrin Komutanı Orgeneral Kamil Başoğlu'nun da aralarında bulunduğu birçok general Ankara, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal ve bazı komutanlar ise İstanbul'dan alınarak Akıncı Üssü'ne götürüldü.

TSK içinde hareketlilik olup olmadığını öğrenmek için akşam saatlerinde Jandarma Genel Komutanlığına giden Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Daire Başkanı Turgut Aslan ve koruması ise derdest edilerek komutanlıkta tutuldu.

FETÖ'CÜ ASKERLERDEN POLİSLERE BOMBA

Ankara'da bu olaylar yaşanırken FETÖ mensubu darbecilerin kullandığı F-16 savaş uçağı, saat 23.18'de Gölbaşı'ndaki Emniyet Genel Müdürlüğü Havacılık Daire Başkanlığına bomba attı, 7 kişi şehit oldu, 5 kişi yaralandı.

16 Temmuz'un ilk saniyelerinde Gölbaşı'ndaki Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Harekat Başkanlığı da bombalandı, 44 polis şehit oldu, 36 kişi yaralandı.

FETÖ'cü hainlerin bulunduğu helikopterler, Yenimahalle'deki MİT yerleşkesini ateş altına aldı, Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'ndan TRT'ye giden darbeciler saat 00.13'te canlı yayında zorla darbe bildirisi okuttu.

 

CUMHURBAŞKANININ ÇAĞRISI ÜZERİNE HALK MEYDANLARA İNDİ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan saat 00.24'te TV'lere bağlandı. Görüntülü telefon aramasıyla kurulan bağlantıda Erdoğan, "Bu gelişme gerçekten Türk Silahlı Kuvvetlerimizin içindeki bir azınlığın ne yazık ki kalkışma hareketidir ve bu malum yapıya ait paralel yapılanmanın teşvik ettiği üst akıl olarak onların kullandığı bir harekettir." dedi.

Milleti darbecilere karşı durmak üzere meydanlara çağıran Erdoğan'ın bu çağrısı karşılık buldu. Vatandaşlar Genelkurmay Başkanlığının çevresindeki İnönü Bulvarı ve Milli Müdafaa Caddesi ile Kızılay Meydanı, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, AK Parti Genel Merkezi ve Jandarma Genel Komutanlığı civarı başta olmak üzere meydan ve caddelerde toplanmaya başladı. Kışladan çıkan askerlere tepki gösteren vatandaşlar, kalkışma içerisinde bulunan askerlerle mücadeleye girişti.

Polatlı'da kışlalarından çıkarak Ankara'ya doğru hareket eden askeri araçların önünü kesen vatandaşlar, araçların bir kısmının kışlalarına dönmesini sağladı. Kazan halkı da Akıncı Üssü çevresinde toplandı. Bu sırada 8 vatandaş FETÖ'cülerce şehit edildi.

Darbenin yönetim merkezi Akıncı Üssü'nden mühimmat yüklü halde kalkan uçaklar, sonik patlamalarla vatandaşları ürkütmek için ses hızının üzerinde seyretmeyi sürdürdü. Darbeciler bir yandan da Kara Harp Okulunda eğitim gören kursiyer askerleri helikopterlerle Genelkurmay Başkanlığına taşıdı.

Bu sıralarda, uydu yayınlarını durdurmak isteyen ve aralarında sivillerin de olduğu darbeci grup, helikopterle TÜRKSAT'ın Gölbaşı'ndaki tesislerine hareket etti. Tedbir amacıyla kuruma gelen 2 TÜRKSAT görevlisi, FETÖ mensubu darbecilerce ateş açılması sonucu şehit düştü.

Yenimahalle'deki Ankara Emniyet Müdürlüğü binasına saat 00.56'da 2, 01.08'de ise bir bomba daha atıldı. Saldırıda 2 vatandaş şehit düştü, 39 kişi yaralandı. Ankara Emniyet Müdürlüğü önünde zırhlı araçlarda bulunan darbecilerin eylemlerinde 8 vatandaş şehit oldu.

FETÖ'cü Hainlerin Darbe Girişiminin Üzerinden 8 Yıl Geçti

"GURURUMUZI KIRMADAN TESLİM ALIRSANIZ MUTLU OLURUZ"

İstanbul'un birçok noktasını 3 bine yakın kamerayla kayıt altına alan ve anlık olarak MİT'e ileten İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı Afet Koordinasyon Merkezi (AKOM) de darbecilerin hedefi oldu.

Saat 21.15 sıralarında AKOM'a giren FETÖ'cü askerler, görevlileri etkisiz hale getirip dışarı çıkardı. FETÖ'cü askerler, binada kilitli odaların kapılarını kırarak arama yaptı. Askerler, bilgisayar ve elektronik eşyaların fişlerini çekti, server odalarına girerek sistemi engellemeye, kamera ve ekranları devre dışı bırakmaya çalıştı. Bunu başaramayan askerler, teknik ekip çağırdı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısının ardından vatandaşlar AKOM binası çevresinde de toplanmaya başladı. Darbeci kurmay yarbay Mustafa Kubilay'ın emriyle askerler, vatandaşların girişini engellemek amacıyla bina kapısına barikat oluşturdu. Vatandaşlar buradan ayrılmayınca darbeci askerler hedef gözetmeksizin halka doğru ateş etti. Açılan ateş sonucu 6 kişi yaralandı.

AKOM yetkilileri, kritik öneme haiz AKOM binasına darbecilerce zarar verilmesini engellemek ve üzerlerinde psikolojik baskı kurmak amacıyla AKOM binasına itfaiye araçlarını çağırdı. Gelen itfaiye araçlarından yaklaşık bir saat boyunca telkin edici anonslarda bulunuldu.

Eyüp İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, saat 06.00 sıralarında AKOM'a geldi. İlçe Emniyet Müdürü İsmail Dinçer Öğüt megafonla "teslim olun" anonsu yaptı. Darbeciler teslim olmayacaklarını beyan ederken keskin nişancılar çatıya yerleştirilerek operasyon hazırlıkları yapıldı. Bu görüşmelerin akabinde Mustafa Kubilay ve diğer subaylar ellerinde bulunan A4 kağıdı ebatındaki belgeleri yakarak imha etti. Kubilay, askerleri binanın alt katında topladı ve erlere de terasa çıkmaları emrini verdi. Akabinde emniyet personeli olan keskin nişancıların çatılara yerleştirilmesi üzerine umudunu yitiren Kubilay, "Gururumuzu kırmadan teslim alırsanız mutlu oluruz." dedi. Askerler, yanlarında getirdikleri çantalardaki sivil kıyafetlerini giyerek, silahsız, elleri başlarının üzerinde, binaya doğru diz çökmüş vaziyette emniyet güçlerine teslim olmak zorunda kaldı.

Acıbadem'deki Türk Telekom Hizmet Binası'nın önüne saat 22.30 civarında gelen darbeci kurmay yüzbaşı Mehmet Karabekir yönetimindeki askeri birlik, binanın önünde, etrafındaki yol ve caddenin köşelerinde konuşlanarak giriş-çıkışı durdurdu. Acıbadem Türk Telekom binasını darbecilerin ele geçirdiğini öğrenen vatandaşlar, kısa bir süre sonra Türk Telekom civarında toplanmaya başladı. Kolluk görevlileri de olay yeri ve civarına gelerek, darbeci askerlere müdahale etmeye çalıştı.

Karabekir, bölgeye ulaşan ya da tesadüfen oradan geçen vatandaşlara, "Asker yönetime el koydu haberiniz yok mu? Evlerinize gidin." diyerek tehditte bulundu. Karabekir, buradan ayrılmayan vatandaşlara ateş açtı.

Üsküdar ilçesi Acıbadem Mahallesi Muhtarı Mete Sertbaş, Türk Telekom Bölge Müdürlüğü önüne geldi. Askerleri sakinleştirmeye çalışan Sertbaş, bunda başarılı olamadı. Karabekir'in silahını kendisine doğrultması üzerine Sertbaş, "Beni mi vuracaksın?" diye sordu. Karabekir de "Evet seni vuracağım." diyerek yakın mesafeden Sertbaş'a ateş etti. Vatandaşların karnından yaralanan Sertbaş'a müdahalesine de havaya ateş ederek izin vermeyen Karabekir, askerlere, "Böyle olacaksınız, af yok. Birini vurdum, diğerleri dağıldı." şeklinde sözler söyledi.

Yaklaşık 45 dakika kadar sonra doktor olduğunu söyleyen bir kişi Sertbaş'ın yanına giderek müdahalede bulundu. Vatandaşların bir araçla Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesine götürdüğü Sertbaş, hastaneye varamadan şehit oldu.

Olaylarda Murat Mertel, Muhammet Fazlı Demir, Orhun Göytan, Şirin Diril ve Murat Naiboğlu da şehit düşerken, 18 kişi yaralandı. Darbeci askerlerden Karabekir, güvenlik kuvvetlerince etkisiz hale getirildi.

Darbe girişiminin başarısız olduğunu anlayan bazı darbeci askerler, zırhlı araçlarla buradan kaçarken bazıları da teslim oldu.

 

SABİHA GÖKÇEN HAVALİMANI ELE GEÇİREMEDİLER

Maltepe 2. Zırhlı Tugay Komutanlığından 8 zırhlı araçla çıkan darbeci askerler, saat 23.30 sıralarında Sabiha Gökçen Havalimanı yakınlarına ulaştı. Buradaki trafik yoğunluğu ve halkın toplanmaya başlaması üzerine zırhlı araçların bir kısmı bariyerleri aşarak karşı şeride geçti ve buradan ilerlemeye devam etti. Emniyet güçleri tarafından havalimanı nizamiyesine 100 metre kala zırhlı araçlar durduruldu. Vatandaşlar, darbeci askerlere müdahale etti. Polis tarafından teslim olmaları yönünde uyarı yapıldı. Tanklarda bulunan darbecilerden bir kısmı havaya ateş açtı. Güvenlik koridoru oluşturularak ve müdahale edilerek zırhlı araçlardaki darbeci askerler saat 03.00 sıralarında yakalandı.

Tuzla ilçesi Orhanlı gişeleri üzerinde meydana gelen olaylarda da Ozan Özen, Mustafa Direkli, Yalçın Aran, Erdem Diker, İhsan Yıldız, Vahit Kaşçıoğlu şehit oldu.

 

TÜRK ASKERİ DİRENDİ

Darbe karşıtı olan askerler, 15 Temmuz'da FETÖ'cü hainlere karşı direniş gösterdi. Hava Harp Akademisi Komutanlığı binasında darbe karşıtı olduğu bilinen Hava Harp Akademisi öğrenci subaylarından Yüzbaşı Cihan Okur ile Üsteğmen Hüseyin Balık, darbe girişimine katılanlarca bina amfisinde rehin alınıp, silah ve telefonlarına el konuldu. Kemer ve bağcıkları çıkartılan Okur ve Balık'ın başlarına silahlı öğrenci subaylar dikildi.

Harp Akademileri Komutanlığı görevini yürüten Korgeneral Tahir Bekiroğlu, Harp Akademileri Komutanlığı sahasındaki konutunda, darbeci askerlerce Hadımköy Askeri Cezaevine götürüldü. Bekiroğlu, sabah saatlerine kadar tutulduğu cezaevinden darbe girişiminin başarısız olması üzerine serbest kaldı.

Deniz Harp Okulu Komutanlığı görevini yürüten Tümamiral Mesut Özel, karargaha gitmek için bindiği araçta ağzı bantlandı ve ellerine plastik kelepçe takılarak Maltepe Askeri Cezaevine götürüldü. Burada tutulan Özel, darbe girişiminin başarısız olması üzerine serbest kaldı.

Deniz Harp Akademisi Komutanı Tuğamiral Tayyar Ertem ve 1. Ordu Komutanı Orgeneral Ümit Dündar da kaçırılmaya teşebbüs edildi ancak darbeci askerler bunda başarılı olamadı. Ertem'in evine zorla girilerek arama yapıldı.

66. Zırhlı Tugayında, Piyade Kurmay Albay ve arkadaşları kahramanca bir direniş gösterdi. 47 yaşındaki Piyade Kurmay Albay Sait Ertürk, darbe girişimini öğrenince devre arkadaşlarıyla iletişime geçti. Evinde arkadaşı Kartaltepe Kışlası Komutanı Piyade Albay Davut Ala ve bir astsubayla buluşarak değerlendirmelerde bulundu. Toplantı sonunda Ertürk'ün 2 yıl önce görev yaptığı 66. Zırhlı Tugay Komutanlığının darbeye desteğinin engellenmesine karar verildi.

Ertürk, arkadaşı Piyade Albay Davut Ala ile 66. Zırhlı Tugayında verdiği mücadeleyle İstanbul için kilit rol oynayarak, tugayın darbe girişimine desteğini engelledi. 2 komutan, yanlarına aldıkları 3 polis ve 3 uzman çavuşla kurdukları 2 timle, tank, silah ve askerlerin dışarı çıkmasını engelleyerek tugay içindeki hareketlenmeyi durdurdu.

Tugayın darbeye katılımını engelleyen Sait Ertürk, tek kurşunla şehit düşerken, Kartaltepe Kışlası Komutanı Piyade Albay Davut Ala ise vücuduna 7 mermi isabet etmesi sonucu yaralandı. Ertürk'ün emrindeki askerlerden biri olan Uzman Çavuş Halit Yaşar Mine ile polis memuru Serdar Gökbayrak da burada şehit oldu.

ÖMER HALİSDEMİR'E TARİHİ GÖREV

ÖKK Grup Komutanı Tuğgeneral Semih Terzi ve beraberindeki ÖKK askerlerini Diyarbakır'dan taşıyan uçak, darbe girişimine destek vermek amacıyla saat 01.13'te Etimesgut Havalimanı'na indi. Terzi ve ekibi, buradan helikopterlerle Gölbaşı'ndaki ÖKK karargahına hareket etti.

Özel Kuvvetler Komutanı Korgeneral Zekai Aksakallı'nın, "Sana tarihi bir görev veriyorum. Semih Terzi darbeci bir haindir, vatan ve millet adına Semih Terzi'yi öldür. Bunun sonunda şehadet var. Hakkını helal et." dediği ÖKK'de görevli Astsubay Ömer Halisdemir, ÖKK karargahına gelen Tuğgeneral Terzi'yi vurarak öldürdü. Ancak Halisdemir de Terzi'nin ekibindeki darbeci askerlerce şehit edildi.

 

FETÖ'CÜ ALÇAKLAR DİYARBAKIR'DA F-16'LARI GASBETTİ

FETÖ'nün darbe girişimini gerçekleştirdiği gece Diyarbakır 8. Ana Jet Üssü'nden 8 şüpheli, 6 F-16 savaş uçağını gasbetti.

Gasbedilen uçakların Ankara'daki alçak uçuşlara katıldığı, bunların daha sonra darbecilerin karargah gibi kullandığı Akıncı Hava Üssü'ne indirildiği tespit edildi.

Diyarbakır 8. Ana Jet Üssü'nden 15 Temmuz gecesi izinsiz uçak kaldırarak Ankara'ya giden darbeci tuğgeneral Semih Terzi, teşebbüsün seyrini değiştiren şehit Astsubay Ömer Halisdemir tarafından öldürüldü.

Şırnak'ın Cizre ilçesinde TOMA ve zırhlı araçlarla yolları kapatan polis ekipleri, içerisinde eski Şırnak Çakırsöğüt Jandarma Komando Tugay Komutanı tuğgeneral Ali Osman Gürcan'ın da içinde bulunduğu zırhlı araçların geçişini engelledi.

Siirt Valiliğini ablukaya almaya çalışan, aralarında eski Siirt 3. Komando Tugay Komutanı tuğgeneral Ahmet Şimşek'in de bulunduğu bazı komutanlar tutuklandı.

Dönemin Van Jandarma Asayiş Komutanı İsmail Metin Temel'e suikast düzenlemek isteyen darbeci askerler de darbe karşıtı askerler tarafından püskürtüldü.

 

YAKALANAN İLK FETÖ'CÜ ASKER BURSA'DA

Darbe girişimi gecesi Bursa Garnizon Komutanlığında görevli bir uzman çavuş, ülke yönetimine el konulduğunu ve sözde "Bursa sıkıyönetim komutanlığı"na dönemin İl Jandarma Komutanı albay Yurdakul Akkuş'un atandığını içeren korsan bildiriyi Garnizon Komutanı Tümgeneral Seyfullah Saldık'ın yanına giderek verdi.

Yurdakul Akkuş tarafından gönderildiği iddia edilen bu uzman çavuşu yumruklayan Tümgeneral Saldık, komutanlık kapısına gelen Akkuş'u da darbeyle ilgili bir teşebbüste bulunmaması konusunda uyardı ve durumu Bursa Cumhuriyet Başsavcılığına bildirdi.

Akkuş hakkında hemen gözaltı kararı çıkarıldı. Saat 01.00 sıralarında yakalanan Akkuş, Türkiye'deki darbeci subaylar arasında ilk gözaltına alınan kişi oldu.

Çankırı'da, 15 Temmuz gecesi 28. Mekanize Piyade Tugay Komutan Yardımcılığına inen bazı helikopterlere cephane yüklenerek darbecilere gönderildiği iddia edildi.

Darbe girişiminin ardından ortadan kaybolan Çankırı Garnizon Komutanı istihbarat kurmay albay Yusuf Bayazıt, bir süre sonra Eskişehir'de saklandığı yerde yakalanarak Çankırı'ya getirildi.

 

DEMOKRASİ KAZANDI

O dönem Başbakan olan Binali Yıldırım, 16 Temmuz'da saat 12.57'de Çankaya Köşkü'nde yaptığı açıklamayla hain darbe girişiminin bastırıldığını duyurdu.

Darbe teşebbüsüne karşı ülkenin her köşesinde Türk milletince gösterilen direniş ve kararlı duruş, "demokrasinin zaferi, milletin büyük destanı" olarak tarihteki yerini aldı.