DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu. Hatimoğulları, barış ve demokratik toplumun herkesin siyasi iradesine saygı duyulmasıyla gerçekleşebileceğini belirterek, "Bugün İstanbul'dan Van'a, Şişli'den Halfeti'ye kadar halk iradesini yargı darbeleriyle ortadan kaldırmaya çalışmak barış sürecine çok büyük zararlar vermektedir. Demokratik geleceğin umudunu baltalamaktadır. Çözüm, en geniş mutabakata dayanarak sürdürülmelidir. Ana muhalefet başta olmak üzere muhalefet bu mutabakat sürecinin dışında tutulmamalıdır. Bu sürecin dışında tutulması hedeflenirse ve benzer adımlar atılırsa ne yazık ki bu süreçler akamete uğrar; tarihte de buna benzer örnekleri çok gördük. Barış ile ortaya çıkacak demokratikleşmeyi yok saymak, siyasi rekabeti galip gelme üzerinden ele almak bu sürece büyük kaybettirir. Siyaset yapma hakkının da barışın da güvencesi; hukuka dönmek, hukuku işletmek ve demokratikleşmektir" ifadelerini kullandı.
'HER TÜRLÜ ÇABAYI GÖSTERİYORUZ'
Grup toplantısının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Hatimoğulları, Suriye'de gerçekleştirilen Kürt Ulusal Konferansı ile ilgili soru üzerine, "Suriye'de gerçekleşen Kürt Ulusal Konferansı'nda alınan kararlara baktığımızda, bu kararlar Suriye halklarının ortak yaşam mücadelesine hizmet eden bir yerde duruyor. Biz bu konferansı, Abdullah Öcalan'ın yapmış olduğu Barış ve Demokratik Toplum çağrısına bir destek olarak gördük, konferansta öyle açıklamalar da oldu. Dolayısıyla bu süreci hiçbir şekilde sabote eden bir yerde durmuyor. Bizler DEM Parti olarak zaten bu sürecin sabote olmaması için elimizden gelen her türlü çabayı gösteriyoruz; çünkü Öcalan ve Sayın Devlet Bahçeli'nin 1 Ekim'den bu yana başlattığı sürecin başarıya ulaşması için her türlü emeği vermeye devam edeceğiz" diye konuştu.
Hatimoğulları, siyasi partilerle temas içerisinde olduklarını ve önümüzdeki günlerde yaşanacak gelişmelerle birlikte yeni görüşmeler yapabileceklerini de sözlerine ekledi.
'CEZAEVİNDEKİ ARKADAŞLARIMIZ KATKI VERMEK İSTİYOR'
Cezaevinde bulunan eski HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın serbest bırakılacağına dair iddialara ilişkin, "Buna ilişkin bizde somut bir bilgi yok. Böyle bir iletişim kanalının kurulduğuna dair bir bilgimiz yok. Fakat Sayın Selahattin Demirtaş'ın ve Figen Yüksekdağ'ın ve cezaevinde olan bütün arkadaşlarımızın bu sürece katkı vermek istediklerini biliyoruz. Onlar cezaevinden verdikleri mesajlarda bu sürece katkı vermek istediklerini açıkça ifade ettiler. Kendi yaptığımız ziyaretlerde de bunu dile getirdiler; 'Cezaevindeysek cezaevinde, dışarıdaysak dışarıda bu katkıyı vermeye hazırız.' Böyle bir şeyin olması bizleri mutlu eder, çünkü bu bizim de talebimizdir" diye konuştu.
'SÜRECİN ENFEKTE OLMAMASI İÇİN ADIM ATILMALI'
Hatimoğulları, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, 'PKK'nın derhal silahlarını teslim etmesi, kongresini toplayıp örgütsel fesih işlemini tamamlaması terörsüz Türkiye hedefinin enfekte olmaması, kimi komplikasyonların yaşanmaması için derhal sağlanmalıdır' açıklamalarına ilişkin de "Sizlere verdiğimiz her demeçte, bu sürecin bir an önce sonuca bağlanması, sürecin enfekte olmaması için bu konuda çok hızlı adımlar atılması gerektiğini en çok dile getiren partiyiz. Bu anlamıyla elbette, silahsızlanma sürecinin başarıyla sonuçlanması için koşulların hızlı biçimde sağlanması elzemdir. Bu sürecin uzamamasını bizler de istiyoruz. Bu anlamıyla süreçte nesnel koşulların oluşması için acil adımların atılması gerekmektedir" dedi.
sonbirsoz.com