"Darülaceze ayrım yapmadan tüm düşkünlere kucak açan sembol bir kurumdur"

 

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Darülaceze'nin ayrım yapmadan tüm düşkünlere kucak açan sembol bir kurum olduğunu vurgulayarak, "Şimdiye kadar 30 bini çocuk toplam 100 binden fazla insanımıza şefkat yuvası olan Darülaceze, bizim için hem gurur vesilesi hem de ilham kaynağıdır" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Arnavutköy'de tamamlanan Darülaceze Sosyal Hizmet Şehri açılışını gerçekleştirdi.

 

Açılışta konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Darülaceze'yi tüm insanlığa kazandıran Sultan 2. Abdülhamid Han’ı andı.


Darülaceze’nin şimdiye kadar 30 bini çocuk toplam 100 binden fazla insana şefkat yuvası olduğunu vurgulayan Erdoğan, "'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' düsturunun adeta vücut bulduğu müesseselerin başında Darülaceze yer almaktadır. Burası din, köken, ırk, cinsiyet ayrımı yapmadan tüm düşkünlere kucak açan, sahip çıkan, sığınabilecekleri korunaklı bir çatı olan sembol bir kurumdur. Bu çatı altında alicenaplık, diğerkamlık vardır. İnsana sırf insan olduğu için hürmet etme anlayışı vardır. Burada modern kültürün dayattığı 'insan insanın kurdudur' zihniyeti yerine insanı 'eşrefi mahlukat' olarak gören yüce gönüllülük vardır" şeklinde konuştu.

İzmir Merkezli Rüşvet Operasyonu: 32 Gözaltı İzmir Merkezli Rüşvet Operasyonu: 32 Gözaltı

 

 

"Biz Rabbimizden başka hiçbir güce tapmadık, tapmayız, tapmayacağız"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, programda bir konuşma yapan Darülaceze sakini Füsün Kaslak'ın konuşması sırasında Allah'tan sonra kendisine taptığı şeklindeki söylemini hatırlatarak, "Saygıdeğer hanımefendinin az önce ifade ettiğini sürçülisan olarak ben kabul ediyorum. Biz tapılacak bir varlık değiliz. Biz Rabbimizden başka hiçbir güce tapmadık, tapmayız, tapmayacağız. Zira bizde kula kulluk yoktur sadece Allah'a kulluk var. Medeniyet müktesebatımız da bunu gerektiriyor. Tüm inceliklerini yansıtan şimdi böyle bir kurum işte bunun gereğidir" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında yapının yapımında finansman desteği sağlayan kuruluşlara da teşekkür etti.

 


Yeni Darülaceze’nin yatay mimari üsluba uygun olarak imar edildiğini vurgulayan Erdoğan, "Burada dikey mimari yok, yatay mimari var. Bir de kendi efsanevi mimari anlayışımızdan Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet bunların bir müktesebatının burada olduğunu görüyoruz. Burada yaşam sürdürecekler herhalde kendilerine hizmet edenlere çok dua edeceklerdir. Darülaceze gibi bir şefkat yuvasının tesisinde elbette dünya hayatına bakış açımızın da etkisi bulunuyor. Bizim tasavvurumuza göre sağlık gibi hastalık da, gençlik gibi yaşlılık da birer imtihan vesilesidir. Gelecekte bizi neyin beklediğini, yarının bize ne getireceğini, ne olacağımızı, yaşlılığımızı nasıl geçireceğimizi hiçbirimizi bilmiyoruz. Bu fani dünyada Hakk'tan başka hiçbir şey baki değil. Aslolan Darülaceze gibi insanlara faydalı eserler bırakarak dünya imtihanını tamamlamak, daima hayırla anılabilmektir. En büyük zenginlik ne mal ne mülktür, milletin samimiyetle yaptığı ‘Allah ondan razı olsun’ duasıdır. Siyaset yolculuğumuzda bizler de ecdadımızın izinden giderek İBB başkanlığımızdan beri üstlendiğimiz tüm görevlerde bu anlayışla hareket ettik. Hiçbir ayrım yapmadan tüm vatandaşlarımıza hizmet götürdük. Ülkemizin, 81 vilayetimizin tamamına eserlerimizle mührümüzü vurduk. Dünyanın dört bir yanındaki mazlumlara milletimizin iyilik elini uzattık. Türkiye’nin merhamet sancağını Afrika’dan Asya’ya gururla dalgalandırdık. Toplumun yıllarca en çok dışlanmış kesimlerinden başlayarak her kesiminin refahını arttırmaya çalıştık. Garip gurebanın elinden tutmaya özel önem verilen bir merkez. Şehitlerimizin emanetlerine, kahraman gazilerimize, engelli kardeşlerimize, yaşlılarımıza daima sahip çıktık, burada da sahip çıkmaya devam ediyoruz" açıklamalarında bulundu.

 

 

Editör: Haber Merkezi