CHP Genel Başkan Yardımcısı Bakan, genel merkezde basın toplantısı düzenledi. Bakan, Türkiye’nin pasaport değerinin bazı uygulamalar sonucunda değer kaybettiğini ve bunun vize alınmasını zorlaştırdığını söyledi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Bakan, "'Altın vize', 'altın pasaport' uygulamaları var, yatırım yoluyla vatandaşlık elde edilmesine ilişkin. Altın pasaport uygulamasına son verilmeli ya da çok ciddi kısıtlamalar getirilmeli. Bununla ilgili Danimarka, İsviçre, Macaristan, özel izin ve ciddi kısıtlamalarla kendi ülkelerinde gayrimenkul edinilmesine izin veriyor. Aynı şekilde Kanada şuanda ülkesindeki konut fiyatlarının artması sebebiyle 2025’e kadar olan konut edinme, yabancıların konut edinme yasasını 2027’ye kadar uzattı. Yani Dünya bu kadar sıkı tedbirler alırken Türkiye gibi ulusal güvenliği göçmen sayısı itibarıyla ciddi bir tehdit altında olan bir ülkede bu tedbirlerin alınmaması düşünülemez. Bu genelde mikro devletlerin, nüfusu 1 milyondan az devletlerin yaptığı bir şeydi, yatırım yoluyla vatandaşlık vermek. Aynı zamanda bunu yaptığınızda kendi vatandaşlığınızın değerini düşürüyorsunuz, bununla kalmıyor pasaportunuzun da değerini düşürüyorsunuz. Türkiye'nin pasaportu dünyanın en çok vizesiz seyahat edilebilen pasaportu olmayabilir ama Afganistan’dan, Irak’tan, İran’dan çok daha iyi konumda olduğu aşikardır. Dolayısıyla buralardan gelenler öncelikle Türk vatandaşlığı elde edip diğer ülkelerden de vize alabilmek, vatandaşlık elde edebilmek için Türk pasaportunu kullanıyor. Bu bizim vatandaşlarımızın Avrupa Birliği’nden vize almasını zorlaştırıyor. Dolayısıyla bizim pasaportumuzun da değerini ortadan kaldıran bu uygulamanın sona erdirilmesi lazım" diye konuştu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Bakan, şuana kadar 5 bin 111 yabancı yatırımcının Türk vatandaşlığı kazandığının kesinleştiğini, 9 bine kadar müracaat olduğunu söyleyerek, "Ama Haziran 2020'den sonra güncel veri elimizde yok. Aynı şekilde yatırım yoluyla vatandaşlık ve ikametin kötüye kullanımı hakkında hazırlanan OECD ve Mali Eylem Görev Gücü raporları da var. Bu programlardaki değerlendirmelerde de büyük vurgunlar yapmak ve milyarlarca dolarlık suç ve yolsuzluk gelirlerini aklamak için bir dizi boşluktan yararlanıldığı ortaya konuyor. Türkiye’yi organize suç örgütlerinin cenneti yapan uygulamalardan birisi budur. Dolayısıyla bunun da Türkiye’nin egemenlik haklarını tehdit ettiğini, Türkiye’yi organize suç örgütlerinin merkezi haline getirdiğini düşünüyoruz. Bu uygulamaya ya derhal son verilmelidir ya da ciddi üzerinde mutabık kaldığımız, iktidarıyla muhalefetiyle, kısıtlamalar getirilmelidir" ifadelerini kullandı.
