CB Erdoğan, İstanbul'daki Parlamenterler Arası Kudüs Platformu 5. Konferansı'nda konuştu. "Netanyahu adını Gazze kasabı olarak tarihe utançla yazdırmıştır" diyen Erdoğan, "İsrail'le artık ilişkilerimizi ticari anlamda başta olmak üzere kestik kesiyoruz" ifadelerini kullandı
CB Erdoğan, İstanbul'da Parlamenterler Arası Kudüs Platformu 5. Konferansı'na katıldı. Erdoğan, "Günümüzün Hitler'i ve Nazileri Gazze'de 15 binden fazla çocuğu öldüren katillerdir. Netanyahu adını Gazze kasabı olarak tarihe utançla yazdırmıştır" dedi. Erdoğan, "İsrail'le artık ilişkilerimizi ticari anlamda başta olmak üzere kestik kesiyoruz" diye konuştu.
Malatya Kürecik'teki radar üssüne dair iddialara yanıt veren Erdoğan, "Şimdi aynı çevrelerin Kürecik'teki radar üssüyle ilgili benzer yalanlara sarıldığını görüyoruz. Bu meseleyi istismar etmeye çalışıyorlar. Kürecik'teki radar merkezinin ülkemizin ve ittifakımızın güvenliği dışında hiçbir devletle ilişkisi, bağı, irtibatı yoktur ve olamaz. Türkiye böyle bir şeye zaten izin vermez" dedi.
Erdoğan'ın açıklamaları:
Kalbi Kudüs ve Filistin için atan siz kıymetli parlamenterleri ülkemizde ağırlamaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Medeniyet, tarih ve kültür şehri güzel İstanbul'umuza hepiniz hoş geldiniz. Sizlerin şahsında Filistin davasını kendi meselesi görüp destek veren, Kudüs'e ve Filistin'e sahip çıkan tüm parlamenterlere teşekkür ediyorum.
Az önce yapılan konuşmaları ilgiyle takip ettik. Parlamenterler arası Kudüs Platformu'nun kuruşundan bu yana geçen sürede önemli bir boşluğu doldurduğunu memnuniyetle müşahede ettik. BM kararlarına, prensiplerine, uluslararası normlara uygun olarak Kudüs'e ve Filistin'e hizmet eden siz kardeşlerimi tebrik ediyorum. Müslüman olmanın, hakkı, hukuku ve adaleti cesaretle savunmanın gerçekten zor olduğu günlerden geçiyoruz. Bilhassa ilk kıblemiz Mescid-i Aksa'nın mahremiyetine yönelik tacizler giderek artıyor. İşgalci İsrail tarafından Kudüs'ün kadim kimliği adım adım yok ediliyor. Haçlı zihniyetinin tekrar hortlatılmak istendiğini görüyoruz. Kudüs'ü tekrar ayağa kaldıran ecdadın torunları olarak Filistin'de yaşanan menfi-müspet her gelişmeyi yakından takip ediyoruz.
Türkiye olarak kuşatıcı anlayışla Kudüs'e sahip çıkmayı bir görev biliyoruz. Mücadelemizi azimle sürdürüyoruz. Barış adına yürüttüğümüz bu kutlu mücadeleye destek veren Parlamenterler Arası Kudüs Platformu'na şükranlarımı sunuyorum. Buradan Filistinli kahramanlara bir kez daha selamlarımı gönderiyorum. İşgalci zalimler karşısında dik duran Filistin'in yiğit evlatlarını ülkem ve milletim adına saygıyla selamlıyorum. Dünyanın dört bir yanında Filistin ve Gazzeli kardeşlerimizle dayanışma sergileyen vicdan sahibi tüm insanlara teşekkür ediyorum.
"Hamas'a terör örgütü iftirası atanlardan olamayız"
Modern dönem firavunlarını görmek isteyen hiç uzağa gitmesin. 35 bin Filistinliyi acımasızca katledenlere baksın. Günümüzün Hitler'i ve Nazileri Gazze'de 15 binden fazla çocuğu öldüren katillerdir. Netanyahu adını Gazze kasabı olarak tarihe utançla yazdırmıştır. Bu kara leke ne yaparsa yapsın çıkmayacaktır. Biz böyle konuşunca birileri hemen rahatsız oluyor. Cürmü yüzüne söylenen her suçlu gibi İsrail yönetimi de bizi susturabileceğini zannediyor. Ellerindeki basın ve lobi gücüyle cinayetlerin üstünü örtebileceklerini düşünüyorlar. Ne yaparsanız boş, ne kadar uğraşsanız da beyhude. Tayyip Erdoğan'ın kalbine zincir vuramazsınız. Sizin tehditlerinize ve baskılarınıza asla boyun eğmeyiz. Ey Netanyahu duam şu: Ya Rabb, Kahhar ismi şerifinle tecelli ederek başta Netanyahu olmak üzere bu siyonistleri kahru perişan eyle. Sırf İsrail ve Batılı destekçileri öyle istedi diye Hamas'a terör örgütü iftirası atanlardan olamayız.
İsrail'le artık ilişkilerimizi ticari anlamda başta olmak üzere kestik kesiyoruz. Türkiye 2000 yılı aşan tarihinin hiçbir döneminde asla soykırım yapmamış, sömürgeci olmamış, masumlara dokunmamış bir ülkedir.
"Seçim sürecinde büyük bir iftiraya maruz kaldık"
Geçen ay ülkemizde mahalli idareler seçimleri yapıldı. Seçim sürecinde büyük bir iftiraya maruz kaldık. Şahsımızın Filistin davasını savunurken ödediği bedeller ortadayken, birileri ülkemizin ve milletimizin Filistin direnişine verdiği güçlü desteği gölgelemeye çalıştı. Bu kirli kampanyayı hırsları akıl ve vicdanlarının önlerine geçtiği için yürüttüler. Hatta İsrail'e jet yakıtı gönderdiler diyecek kadar ne yazık ki akıl, vicdan ve ahlak dışı bir sürü iddia gündeme taşındı. Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarının böyle bir adım atması mümkün mü? Onlar bu iftiraları atsalar da biz yolumuza aynı kararlılıkla devam ediyoruz.
"Yalan Allah'ın en çok nefret ettiği şeydir"
Şimdi aynı çevrelerin Kürecik'teki radar üssüyle ilgili benzer yalanlara sarıldığını görüyoruz. Bu meseleyi istismar etmeye çalışıyorlar. Kürecik'teki radar merkezinin ülkemizin ve ittifakımızın güvenliği dışında hiçbir devletle ilişkisi, bağı, irtibatı yoktur ve olamaz. Türkiye böyle bir şeye zaten izin vermez. Bir müslüman olarak her şeyden önce yalan Allah'ın en çok nefret ettiği şeydir.
"Batılı ülkelerin sabır taşımızı çatlatan tutumlarını reddediyoruz"
Filistin halkının BM'ye tam üye devletlerinin olmaması hem büyük bir ayıp hem de ciddi bir haksızlıktır. Geçen hafta Güvenlik Konseyi'nde bu yönde atılan adım ABD'nin vetosu ile karşılaşmış ve engellenmiştir. ABD bu kararı ile Güvenlik Konseyi üyesi diğer devletlerin iradesini de yok saymıştır. Bu kararı kabul etmiyoruz. Amerikan yönetimi İsrail'e verdiği koşulsuz askeri ve diplomatik destekle çözüme katkı sunmuyor. Sorunun daha da büyümesine sebep oluyor. İsrail'e 25 milyar dolarlık askeri paketi onaylaması bunun en net göstergesidir.
1915 olayları üzerinden Türkiye'ye yönelik asılsız ithamları tekrarlamak yerine Amerikan yönetimi Gazze'ye bakmalı, İsrail'in Gazze'deki soykırım girişimlerini engellemelidir. Batılı ülkelerin sabır taşımızı çatlatan tutumlarını reddediyoruz. Gazze krizinde siyonizmin Amerika ve Avrupa ülkeleri başta olmak üzere küresel ölçekteki tahakkümünü bir kez daha görmüş olduk.