Erdoğan: “Bizler aynı denizi, aynı coğrafyayı, aynı iklimi, hatta birçok alanda aynı kültürü paylaşan iki komşu ülkeyiz. İki kardeş arasında dahi anlaşmazlıklar olabilirken, iki komşu arasında görüş ayrılıklarının yaşanması gayet doğaldır.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 6 yıl aradan sonra geldiği Atina’da Yunanistan Başbakanı Kyriakos Miçotakis ile görüşme gerçekleştirdi. İkili, daha sonra ortak basın toplantısı için kamera karşısına geçti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yunanistan’ı son olarak 2017 yılında ziyaret etmiştim. Bu, 65 yıl aradan sonra Türkiye’den Yunanistan'a devlet başkanı düzeyinde yapılan ilk ziyaretti. Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyimizin beşinci toplantısı vesilesiyle tekrar Atina’da bulunmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Şahsıma ve heyetime gösterilen hüsnü kabul için Başbakan Sayın Miçotakis’in nezdinde Yunan makamlarına teşekkür ediyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Münasebetlerimizde mevcut olumlu ivmeyi daha da geliştirmek istiyoruz. Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyimizin beşinci toplantısını 7 yılın ardından bugün gerçekleştiriyor olmamız, bu niyetimizin bir göstergesidir. Bir sonraki toplantı için bu kadar ara vermeyeceğimizi ve kuruluş bildirgesinde ifade olunduğu üzere yılda en az bir kez bu buluşmayı gerçekleştirmenin her iki ülke için de hayırlı olacağını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
“Yaklaşık 5 milyar dolar civarında olan ticaret hacmimizin 10 milyar dolara çıkarılmasında mutabık kaldık”
Miçotakis ile ikili görüşmede iş birliğini geliştirmek maksadıyla atılabilecek adımları ele aldıklarını belirten Erdoğan, “Üst düzey temasların devamı çerçevesinde aramızdaki diyalog kanallarının her seviyede açık tutulmasının önemini vurguladık. Başbakanlığım döneminde teşkil edilen Türkiye-Yunanistan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi mekanizmasının ilişkilerimizin olumlu yönde ilerletilmesine katkı sağladığının altını çizdim. Dostane İlişkiler ve İyi Komşuluk Hakkında Atina Bildirgesi ile ilişkilerimizi geliştirme yönündeki irademizi en üst seviyede teyit etmiş olduk. 2021 yılında oluşturulan ortak eylem planı çerçevesindeki çalışmaların somut neticelerini görmekten ayrıca memnuniyet duyuyoruz. Sayın Başbakan ile görüşmemizde şu an itibari ile yaklaşık 5 milyar dolar civarında olan ticaret hacminin 10 milyar dolara çıkarılmasında mutabık kaldık. İpsala-Kipi sınır kapısında ikinci köprü inşası gibi ulaştırma projelerinin önemine işaret ettik. Ayrıca gerek turizm, gerek kültürel alanda ilişkilerimizi geliştirmek istiyoruz” şeklinde konuştu.
“Özellikle Lavrion kampının kapatılmasını memnuniyetle karşıladık”
Erdoğan, “Sayın Başbakanla görüşmelerimizde Ege ve Doğu Akdeniz’deki tutumlarımız hakkında da görüş alışverişinde bulunduk ve dışişleri bakanlarımızın bu konuda çalışmalarını kararlı bir şekilde ele almalarını istedik. Mevcut sorunlarımızı yapıcı diyalog, iyi komşuluk ve uluslararası hukuk çerçevesinde müşterek çabalarla çözüme kavuşturmak samimi temennimizdir. Sayın Başbakan ile terörle mücadele alanı iş birliğimizi nasıl geliştirebileceğimiz de ele aldık. Bu minvalde beklentilerimizi bir kez daha dile getirdik. Özellikle Lavrion kampının kapatılmasını memnuniyetle karşıladık. Yunanistan’da teröristlere barınma imkanı sağlayan benzeri kampların oluşmaması için dikkatli olunması gerektiğinin altını çizdim” dedi.
“Kıbrıs meselesinin adadaki gerçekler temelinde çözüme kavuşturulması tüm bölgenin yararına olacak”
Yunanistan’daki Türk azınlığı ve Türkiye’deki Rum azınlığın beşeri ve kültürel zenginliğin yapıtaşları olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Azınlıkların huzur ve refahının artması ilişkilerimizi olumlu yönde etkileyecektir. Batı Trakya Türk azınlığının durumunda uluslararası hukukun gerektirdiği iyileştirmelerin yapılması yönündeki beklentilerimizi ifade ettim. Kıbrıs meselesinin adadaki gerçekler temelinde adil, kalıcı ve sürdürülebilir çözüme kavuşturulması tüm bölgenin yararına olacaktır” dedi.
“Kalıcı ateşkesin bir an önce tesisi, insani yardımların engelsiz akışının temini, hepimizin önceliği olmalı"
Erdoğan, “Sayın Başbakan ile ikili ilişkilerimizin yanı sıra mevcut bölgesel ve küresel gelişmeler hakkında da fikir teatisinde bulunduk. Gazze başta olmak üzere işgal halindeki Filistin topraklarında yaşanan dramı ele aldık. Türkiye olarak en başından beri sivillerin hedef alınmasını hiçbir şekilde tasvip etmediğimizi dile getirdik. Yaşananların Gazze halkının toplu şekilde cezalandırılmasına dönüşmesi, çoğunluğu çocuk ve kadın 17 bin masum Filistinli sivilin katledilmesi vicdanları yaralamaktadır. Uluslararası toplum işlenmekte olan insanlık ve savaş suçları karşısında sessiz kalmamalıdır. Kalıcı ateşkesin bir an önce tesisi, insani yardımların engelsiz akışının temini, hepimizin önceliği olmalıdır. Son gelişmelerle birlikte 1967 sınırlarında bağımsız, egemen, toprak bütünlüğüne haiz Filistin devletinin tesisinin artık kaçınılmaz olduğunu bir kez daha gördük. Türkiye olarak adil bir barışın uygulanması noktasında garantör olarak sorumluluk almaya hazır olduğumuzu açıkladık. Gazze‘de had safhadaki insani yardım ihtiyacı bağlamında ilk günden beri yardımlarımızı hızlı sürdürüyoruz. Uluslararası toplumun da yardımların devamı noktasında gerekli hassasiyeti göstereceğine inanıyorum” ifadelerini kullandı.
“Bizim aramızda çözülemeyecek kadar hiçbir sorun yok”
Erdoğan, “Bizler aynı denizi, aynı coğrafyayı, aynı iklimi, hatta birçok alanda aynı kültürü paylaşan iki komşu ülkeyiz. İki kardeş arasında dahi anlaşmazlıklar olabilirken, iki komşu arasında görüş ayrılıklarının yaşanması gayet doğaldır. Mesele bunları çözme iradesidir. Biz Ege’yi bir barış ve iş birliği denizi haline getirelim istiyoruz. Türkiye-Yunanistan olarak atacağımız ortak adımlarla tüm dünyaya örnek olalım arzusundayız. Açık söylüyorum, bizim aramızda çözülemeyecek kadar hiçbir sorun yok. Yeter ki hüsnüniyet ile hareket edelim, büyük resme odaklanalım, denizi geçip derede boğulanlardan olmayalım. Değerli Kyriakos’un da bizimle aynı kanaati paylaştığını görmekten ayrıca büyük bir memnuniyet duyuyorum” diye konuştu.