CB Erdoğan, ekonomi programında Meclisin desteği ile son bir yılda önemli mesafe katettiklerini söyleyerek, "Geçen yıl gündemimizin üst sıralarında yer alan birçok meseleyi geride bıraktık ve bırakıyoruz. Merkez Bankamızın geçen sene Mayıs’ta 98,5 milyar dolar olan brüt rezervleri, bugün 156 milyar doları aşarak Cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyesine ulaştı. Hamdolsun Türkiye’nin artık rezerv meselesi yoktur. Bir diğer kronik sorunumuz olan cari açığı sürdürülebilir bir düzeye çektik. Geçen yıl 57 milyar dolar olan cari açık, gayretlerimiz neticesinde, Temmuz’da 20 milyar doların altına indi. 2023’te ihracatımız 256 milyar dolarla rekor kırdı. İhracattaki güçlü performansımız 2024’te de devam ediyor. Yıllık ihracat ağustosta 262 milyar dolarla tarihimizin zirvesine çıktı" dedi.
‘KREDİ NOTU 3 BÜYÜK KURULUŞ TARAFINDAN ARTIRILAN TEK ÜLKE TÜRKİYE’
CB Erdoğan, turizmde, 2023 yılını rekor ziyaretçi sayısı ve geliriyle kapattıklarını söyleyerek, "Bu sene 60 milyon turist sayısı, 60 milyar dolar turizm geliri hedefliyoruz; inşallah bu hedefimizi de tutturacağız. Son bir yılda 1 milyon 105 bin ilave istihdam imkanı oluşturduk. Milli gelirimiz 1 trilyon dolar sınırını geçerek, 1 trilyon 119 milyar dolara ulaştı. Böylece, milli gelirde çok kritik bir psikolojik eşiği daha aşmayı başardık. 2024 yılında kredi notu üç büyük kuruluş tarafından artırılan tek ülke Türkiye oldu. Ekonomimizin temel göstergelerindeki iyileşmeye bağlı olarak ülkemizin risk primi de düşüyor. Bankacılık ve reel sektörümüzün dış borç çevirme oranları yükseldi. Türkiye’yi, daha çok siyasi sebeplerle alındığı gri listeden de çıkardık. Yine bu süreçte, 6 Şubat depremlerinin Türk ekonomisine getirdiği 104 milyar dolarlık ilave faturaya rağmen mali disiplinden taviz vermedik. 'Kim ne vaat ediyorsa benden beş fazlası' siyasetinin seçim meydanlarını esir aldığı 31 Mart sürecinde popülizme asla tevessül etmedik. Kararlı duruşumuz sayesinde, hamdolsun, enflasyonda kalıcı düşüş trendine girmiş bulunuyoruz. Son üç ayda yıllık enflasyon 23,5 puan geriledi. Gıda enflasyonu da 4 yıl sonra ilk kez aylık bazda negatife döndü. Önümüzdeki aylarda enflasyondaki düşüş devam edecek ve milletimiz bu düşüşü çarşıda, pazarda, alışveriş sepetinde, mutfağında daha fazla hissedecek" dedi.
'HER TÜRLÜ ÖNERİYE AÇIĞIZ'
Erdoğan, ekonomide kararlılık mesajı vererek, "Her zaman söylüyorum; bizim bir tane gündemimiz var; o da vatandaşımızın refahını ve alım gücünü kalıcı biçimde artırmaktır. Ne yapıyorsak, sadece bunun için yapıyoruz. Hangi özveride bulunuyorsak, bunun için bulunuyoruz. Yakın çevremiz istikrara kavuştukça, inşallah biz de rahatlayacak, çok daha iyi yerlere geleceğiz. Şu hususu büyük bir memnuniyetle vurgulamak isterim; Covid-19 salgınıyla başlayan, bölgemizdeki savaşlarla devam eden, asrın felaketinin de etkisiyle sarsılan makro dengeleri hızla iyileştiriyoruz. Türkiye’yi yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla kaliteli büyütme stratejimizi uygulamaya devam edeceğiz. Her fırsatta ifade ettiğim gibi, ekonomi programımıza katkı sunacak her türlü öneriye açığız. Ancak uyguladığımız programa olan inancı zayıflatmaya dönük söylemleri tasvip etmiyoruz. Kabul edelim ki eleştiri ayrıdır, ekonomik tetikçilik ayrıdır. Türkiye’ye kaybettirerek siyaset yapılmaz, millete faydalı olunmaz. Türkiye’nin ve 85 milyon vatandaşımızın menfaati söz konusu olduğunda siyasi rekabeti bir tarafa bırakmamız gerekiyor. Meclisimizden ve siz saygıdeğer milletvekillerimizden bu konuda azami hassasiyet bekliyor, desteğiniz için şimdiden her birinize teşekkür ediyorum" dedi.
Erdoğan, deprem bölgesinin süratle ayağa kaldırılmasının gündemin ilk sırasında olmayı sürdüreceğini ifade ederek, "Şartlar ne olursa olsun, 6 Şubat gecesi yuvası yıkılan, düzeni bozulan, yakınlarını kaybeden depremzede kardeşlerimizin yanında olacak, yaralarını saracak, inşallah güvenli yuvalarını peyderpey teslim edeceğiz" diye konuştu.
'MECLİSİMİZ YOL GÖSTERİCİ OLACAKTIR'
CB Erdoğan, Meclis'in sadece Türkiye’nin değil, geniş bir coğrafyadaki mazlum halkların da umudu olduğunu söyleyerek, "Üzerinizdeki yük, üzerinizdeki sorumluluk ağırdır. Tarihten devraldığınız miras ve tecrübe ile bu yükü hakkıyla taşıyacağınıza olan inancımız, bizim de milletimizin de tamdır. Çevremizde bir canavar kontrolsüzce büyürken, yanı başımızda katliamlar, kanlı soykırımlar yapılırken, yanı başımızda sınırlar yeniden çizilmeye çalışılırken, küresel sistem kökten sarsılırken Meclisimiz, vakar, sağduyu, uzlaşma içinde hem ülkemize hem de coğrafyamıza yol gösterici olacaktır. İktidar ve muhalefetiyle, Meclisimizin, milletimize güven, hasımlarımıza korku verecek bir atmosferde çalışması, özellikle böyle bir dönemde elzemdir. Meclis’teki uyum, mutabakat, karşılıklı saygı çerçevesinde tartışma ve istişare, buradan sokağa yansıyacak, ülkenin huzur ve emniyetine kapı aralayacaktır. Meclisimizin yeni yasama yılının yeni bir iş birliği ruhuna öncülük etmesi, Türkiye Cumhurbaşkanı olarak en samimi temennimdir. Bölgemizin içinde bulunduğu gerilimli atmosferde siyasi rekabeti, siyasi husumete dönüştürme teşebbüslerine izin vermeyeceğinize inanıyorum. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak sorumluluklarımızın idrakinde hareket etmeyi sürdüreceğimizin özellikle bilinmesini istiyorum. Rabb’im yar ve yardımcımız olsun" dedi.
"İSRAİL ER YADA GEÇ DURDURULACAK"
İsrail bir yandan Gazze'de soykırım, Lübnan'da terör saldırıları yaparken bölge ülkelerini de ateşe çekmek için her şeyi yapıyor. İsrail her türlü provokasyonu deniyor. Gazze'de 17 bini çocuk olmak üzere 42 bin insanı katleden İsrail dünyadan gerekli ve yeterli tepkiyi almamaktadır. Buradan bir kez daha diyorum. Hitler nasıl durdurulduysa Netanyahu da aynı şekilde durdurulacak. Ancak o kara leke asırlarca unutulmayacaktır. Bugün için kan ağlayarak söylüyorum. 42 bin kardeşimiz alçakça şehit edildi. İnsana ve insanlığa dair ne kadar değer varsa hepsini ayaklar altına aldılar. Sadece camileri değil asırlık kiliseleri enkaz haline getirdiler. HAMAS'ın defalarca kabul ettiği ateşkes için İsrail hiçbir adım atmadı. "
"CB ERDOĞAN: İSRAİL GÖZÜNÜ ÜLKEMİZE DİKECEK"
CB Erdoğan; İsrail'in Lübnan'dan sonra gözünü dikeceği yer açıkça söylüyorum, bizim vatan topraklarımız olacaktır. Netanyahu Anadolu'yu da içine alan bir hayal kurmaktadır. Türkiye Lübnan'a arabayla sadece 2 buçuk saat uzaklıktadır. Yani işgal, terör, saldırganlık hemen yanı başımızdadır. Bu devlet terörüne elimizdeki her türlü imkanla karşı durmayı sürdüreceğiz. Bedeli ne olursa olsun Türkiye İsrail'in karşısında durmaya devam edecek. "