Milli Savunma Bakanlığı (MSB) Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri Tuğamiral Zeki Aktürk, bakanlıkta düzenlediği basın bilgilendirme toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Malatya'da Uyuşturucu Operasyonu; 14 Tutuklama Malatya'da Uyuşturucu Operasyonu; 14 Tutuklama

En uzun kara sınırına sahip olduğumuz komşumuz Suriye’de ortaya çıkan yeni süreci memnuniyetle karşıladığımızı, Türkiye olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Suriye halkının yanında olacağımızı, Bölgede kalıcı güvenlik ve istikrarın tesisi için desteğimizi yeni yönetimle yakın iş birliği içerisinde ve daha güçlü bir şekilde sürdüreceğimizi, Suriye'nin savunma ve güvenlik kapasitesinin güçlendirilmesine yönelik hazırlıklara devam edeceğimizi, Bölgede hiçbir terör oluşumuna ve hiçbir oldubittiye asla izin vermeyeceğimizi bir kez daha vurguluyoruz.

Ayrıca Milli Savunma Bakanlığı kaynakları, Suriye’de son durum ve terör örgütü
PKK/YPG’nin Tişrin Barajı çevresinde masum sivilleri kalkan olarak kullanmasıyla ilgili
sorular üzerine şunları söyledi:

“Türk Silahlı Kuvvetleri, terörizme karşı küresel iş birliği ve uluslararası dayanışmanın
önemine inanmakta, bu bağlamda, uluslararası toplumdan, PKK/YPG/SDG gibi terör
örgütlerinin terörist organizasyonlar olarak tanınmasını ve terörle mücadele konusunda daha
etkin bir iş birliği yapılmasını beklemektedir. TSK, terörist grupların desteklenmemesi
gerektiğini ve Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesi gerektiğini her fırsatta dile
getirmektedir. Suriye’de su kaynakları, enerji üretimi ve bölgesel güvenlik açısından stratejik
öneme sahip bir nokta olan Fırat Nehri üzerindeki Tişrin Barajı, terör örgütü PKK/YPG/SDG
tarafından son savunma hattı olarak değerlendirilmektedir. TSK, Suriye'nin Tişrin Barajı
bölgesinde PKK/YPG/SDG terör örgütü tarafından gerçekleştirilen, masum sivilleri canlı
kalkan olarak kullanma girişimini şiddetle kınamakta ve bu tür eylemlerin akla ve mantığa,
uluslararası hukuka, insan haklarına ve insanlığa aykırı olduğunun altını çizmektedir.
PKK/YPG/SDG'nin Tişrin Barajı bölgesinde sivilleri canlı kalkan olarak kullanması
hatta aralarında sivil giyimli terörist grupları da bölgeye sevk etmesi sadece terörist grupların
gerçekleştirebileceği bir hareket olup, insan hakları ihlali anlamına gelmektedir.
Bu tür eylemler, terör örgütlerinin kendi çıkarları uğruna masum insanların hayatlarını
hiçe sayan acımasız yöntemleridir. Kandil zihniyetinin yönlendirdiği bu faaliyet, Kürt
kardeşlerimizin lehine olmaktan çok onlara yeni sıkıntıları beraberinde getirmektedir. Terör
örgütlerinin sivilleri kendi çıkarları uğruna canlı kalkan olarak kullanması, sadece insanlık dışı
bir yaklaşım değil, aynı zamanda terör örgütlerinin çaresizliğini ve ahlaki çöküşünü de gösteren
bir eylemdir.

Bölgedeki gelişmeler, hem Suriye’nin iç güvenliği hem de Türkiye’nin sınır güvenliği
açısından büyük önem taşımaktadır. TSK; PKK/YPG/SDG gibi terör örgütlerinin bu tür
stratejik altyapıları kullanarak bölgedeki istikrarı bozma çabalarını engellemeye kararlıdır.
TSK, ülkemizin ve hudutlarımızın güvenliğini sağlamak ve ülkemizin hak ve
menfaatlerini korumak maksadıyla, Suriye’nin toprak bütünlüğüne ve halkının barışçıl çözüm
arayışlarına saygı göstererek, terörist grupların silah bırakmaması durumunda, sınır ötesi
operasyonlarını sürdürme azim ve kararlılığındadır. Bu kararlılık, uluslararası hukuk ve
Birleşmiş Milletler Antlaşması’nın meşru müdafaa hakkı ilkesi çerçevesinde, terör örgütlerinin
faaliyetlerine son vermek amacıyla bölgede barışı tehdit eden tüm terör unsurları ortadan kaldırılıncaya dek sürdürülecektir.

BEDELLİ ASKERLİK ÜCRETİ BELLİ OLDU

Yapılan düzenleme ile memur maaş katsayısındaki artış oranına sabitlenen bedelli askerlik tutarı; Hazine ve Maliye Bakanlığınca 2025 yılının ilk altı ayı için yayımlanan “Mali ve Sosyal Haklar” genelgesindeki memur maaş katsayısı artış oranına göre iki yüz kırk üç bin on üç lira kırk dört kuruş (243.013,44 TL) olmuş,

7 Ocak’tan itibaren 2025 yılı bedelli askerlik müracaat işlemleri başlatılmıştır.

SURİYE...

En uzun kara sınırına sahip olduğumuz komşumuz Suriye’de ortaya çıkan yeni süreci memnuniyetle karşıladığımızı, Türkiye olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Suriye halkının yanında olacağımızı, Bölgede kalıcı güvenlik ve istikrarın tesisi için desteğimizi yeni yönetimle yakın iş birliği içerisinde ve daha güçlü bir şekilde sürdüreceğimizi, Suriye'nin savunma ve güvenlik kapasitesinin güçlendirilmesine yönelik hazırlıklara devam edeceğimizi, Bölgede hiçbir terör oluşumuna ve hiçbir oldubittiye asla izin vermeyeceğimizi bir kez daha vurguluyoruz.

Ayrıca Milli Savunma Bakanlığı kaynakları, Suriye’de son durum ve terör örgütü
PKK/YPG’nin Tişrin Barajı çevresinde masum sivilleri kalkan olarak kullanmasıyla ilgili
sorular üzerine şunları söyledi:

“Türk Silahlı Kuvvetleri, terörizme karşı küresel iş birliği ve uluslararası dayanışmanın
önemine inanmakta, bu bağlamda, uluslararası toplumdan, PKK/YPG/SDG gibi terör
örgütlerinin terörist organizasyonlar olarak tanınmasını ve terörle mücadele konusunda daha
etkin bir iş birliği yapılmasını beklemektedir. TSK, terörist grupların desteklenmemesi
gerektiğini ve Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesi gerektiğini her fırsatta dile
getirmektedir. Suriye’de su kaynakları, enerji üretimi ve bölgesel güvenlik açısından stratejik
öneme sahip bir nokta olan Fırat Nehri üzerindeki Tişrin Barajı, terör örgütü PKK/YPG/SDG
tarafından son savunma hattı olarak değerlendirilmektedir. TSK, Suriye'nin Tişrin Barajı
bölgesinde PKK/YPG/SDG terör örgütü tarafından gerçekleştirilen, masum sivilleri canlı
kalkan olarak kullanma girişimini şiddetle kınamakta ve bu tür eylemlerin akla ve mantığa,
uluslararası hukuka, insan haklarına ve insanlığa aykırı olduğunun altını çizmektedir.
PKK/YPG/SDG'nin Tişrin Barajı bölgesinde sivilleri canlı kalkan olarak kullanması
hatta aralarında sivil giyimli terörist grupları da bölgeye sevk etmesi sadece terörist grupların
gerçekleştirebileceği bir hareket olup, insan hakları ihlali anlamına gelmektedir.
Bu tür eylemler, terör örgütlerinin kendi çıkarları uğruna masum insanların hayatlarını
hiçe sayan acımasız yöntemleridir. Kandil zihniyetinin yönlendirdiği bu faaliyet, Kürt
kardeşlerimizin lehine olmaktan çok onlara yeni sıkıntıları beraberinde getirmektedir. Terör
örgütlerinin sivilleri kendi çıkarları uğruna canlı kalkan olarak kullanması, sadece insanlık dışı
bir yaklaşım değil, aynı zamanda terör örgütlerinin çaresizliğini ve ahlaki çöküşünü de gösteren
bir eylemdir.

Bölgedeki gelişmeler, hem Suriye’nin iç güvenliği hem de Türkiye’nin sınır güvenliği
açısından büyük önem taşımaktadır. TSK; PKK/YPG/SDG gibi terör örgütlerinin bu tür
stratejik altyapıları kullanarak bölgedeki istikrarı bozma çabalarını engellemeye kararlıdır.
TSK, ülkemizin ve hudutlarımızın güvenliğini sağlamak ve ülkemizin hak ve
menfaatlerini korumak maksadıyla, Suriye’nin toprak bütünlüğüne ve halkının barışçıl çözüm
arayışlarına saygı göstererek, terörist grupların silah bırakmaması durumunda, sınır ötesi
operasyonlarını sürdürme azim ve kararlılığındadır. Bu kararlılık, uluslararası hukuk ve
Birleşmiş Milletler Antlaşması’nın meşru müdafaa hakkı ilkesi çerçevesinde, terör örgütlerinin
faaliyetlerine son vermek amacıyla bölgede barışı tehdit eden tüm terör unsurları ortadan kaldırılıncaya dek sürdürülecektir.