Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi'nde, Dijital Bağımlılık ve Aile Çalıştaya Bakan Göktaş, TBMM Dijital Mecralar Komisyon Başkanı ve AK Parti Hatay milletvekili Hüseyin Yayman ile Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi Rektörü Erhan Özden katıldı. Bakan Göktaş, teknolojik gelişmelerin hızına ayak uydurmanın zor olduğu bir zamanda yaşadıklarını belirterek, "Sürekli gelişen ve değişen teknoloji, hayatımızdaki yerini giderek güçlendiriyor. Bugünü 20 yıl öncesine kıyasladığımızda adeta bir asırlık zaman geçmiş gibi hissediyoruz. Teknoloji hayatımızı kolaylaştırdığı gibi birtakım zorlukları, tehditleri ve tehlikeleri de beraberinde getiriyor. Kişisel verilerin gizliliği, siber güvenlik riskleri, dijital zorbalık ve dijital bağımlılık bu tehlikelerden sadece birkaçıdır. Bugün sosyal medya uygulamaları kullanıcılara ait verileri toplarken, özel hayat mahremiyetini tehdit edebiliyor. Sürekli çevrim içi olma hali, stres, dikkat dağınıklığı ve üretkenlik kaybı gibi sorunlara yol açabiliyor. Yanlış bilgilerin, insanı olumsuz etkileyen kötü içeriklerin yaygınlaşmasına aracılık ederek toplumda güven bunalımına neden olabiliyor" dedi.
'4,5 MİLYON VATANDAŞIMIZ EĞİTİMDEN ÜCRETSİZ FAYDALANDI'
Bakan Göktaş, dijital mecraların uzaktan kontrol edilebilen teknolojik bir silaha dönüştüğünü belirterek, "Ne yazık ki bunun en acı örneğine Lübnan'da şahit olduk. Bir çağrı cihazının, bir patlayıcıya dönüştürülerek insanların hayatını kaybetmelerine neden olduğunu gördük. İsrail, insani tüm değerlere meydan okuyan saldırılarıyla tüm bölge için nasıl bir tehdit olduğunu, bütün dünyaya bir kere daha gösterdi. Lübnan'a yönelik saldırılarıyla teknolojinin ve dijitalleşmenin nasıl kötüye kullanılabileceğini gözler önüne serdi. Sayın Cumhurbaşkanımız, bu saldırıların bir an evvel durdurulması için Birleşmiş Milletler kürsüsünden dünyaya çağrıda bulundu. Türkiye olarak, Filistin halkının asil, onurlu ve kahramanca direnişinin yanında olmaya devam edeceğiz. Yaşanılan tüm bu gelişmeler, dijitalleşmenin tehlikelerine karşı bizleri tedbirli olmayı ve yaşanılan sorunlara çözüm üretmeyi beraberinde getiriyor. Çünkü, dijitalleşme tek tek bireyleri etkilemenin ötesinde toplumlarda da köklü değişimlere neden oluyor. Aile yapısını, sosyal ilişkileri ve iletişim biçimlerini dönüştürüyor. Özellikle çocuklarımızın maruz kaldığı dijital içerikler, onların zihin dünyalarını ve dolayısıyla geleceğini doğrudan etkiliyor. Bugün sosyal medyanın etkileri ve dijital riskler, aileler için büyük bir endişe kaynağı haline geldi. Bu soruları aşmanın yolu ise ancak ve ancak bilinçli kullanım ve dijital farkındalıkla mümkündür. Bu kapsamda bakanlık olarak toplumu, aileleri, özellikle çocuklarımızı dijital dünyanın tehlikelerinden korumak için yoğun bir mesai harcıyoruz. Aile Eğitim Programımızla, dijital okuryazarlığı ve bilinçli medya kullanımını yaygınlaştırmak üzere özel çalışmalar yürütüyoruz. 2013 yılında başlattığımız bu programımızla bugüne kadar 4,5 milyon vatandaşımızın eğitimimizden ücretsiz faydalanmasını sağladık. Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Eylem Planımızda dijital bağımlılıkla mücadele başlığımız altında önemli adımlar atıyoruz. Ayrıca bu yıl Türkiye'de medya ve dijital ortamların aile üzerindeki etkisini incelemeye yönelik bir araştırma başlattık. Bu araştırmayla, ailelerin dijital ortamlardan nasıl etkilendiği, toplumun algısı, beklentileri ve kullanım eğilimlerini belirleyeceğiz" diye konuştu.
'ÇOCUKLARIN VE GENÇLERİN GERÇEKLİK ALGISINI DEĞİŞTİRİYOR'
Dijital bağımlılığın üzerinde büyük bir titizlikle durulan mesele olduğunu altını çizen Göktaş "Mücadelemizi etkili bir şekilde sürdürmek için Cumhurbaşkanı Yardımcımız Sayın Cevdet Yılmaz'ın başkanlığında bağımlılıkla mücadelede yeni bir dönem başlattık. Pek çok bakanlığımızın da olduğu bu kurulla bağımlılıkla mücadeleyi tüm yönleriyle özel olarak ele alıyoruz. Ayrıca Yeşilay ile birlikte madde, alkol, tütün, kumar bağımlılığının yanı sıra; dijital bağımlılıkla mücadele çalışmaları yürütüyoruz. Dijital oyunlar çocukların ve gençlerin gerçeklik algısını değiştiriyor. Dijital oyunlar özellikle belli kesimler tarafından ergenlerin radikalleşmesinde araç olarak kullanılıyor. 2022 yılında dijital bağımlılıkla mücadeleye yönelik başlattığımız çalışmalar kapsamında 136 binden fazla vatandaşımıza ulaştık. Bu kapsamda verdiğimiz eğitimlerle mobil cihaz, sosyal medya, oyun bağımlılığı ve güvenli internet kullanımı konularında farkındalık kazandırmayı hedefliyoruz. Bu noktada çocuklarımız için yürüttüğümüz çalışmalara özellikle bir parantez açmak istiyorum. Çocuklarımızı, her türlü yazılı, görsel ve dijital yayınların zararlarından korumak için olumsuz içeriklere yönelik etkili bir bilinçlendirme ve takip süreci yürütüyoruz. 'Sosyal Medya Çalışma Grubumuz' ile çocukların olumsuz etkilenebilecekleri içerikleri tespit ederek, bunlara yönelik koruyucu, önleyici faaliyetler yürütüyoruz. Ayrıca vatandaşlarımızın çocuklar için zararlı olduğunu düşündükleri içerikleri, yayınları ve uygulamaları kolayca bildirebilmeleri için DUY İhbar Platformu'nu oluşturduk. Dijital haberleşme kanalları ve web sitesi üzerinden bildirilen tüm içerikleri titizlikle inceliyor, gerekli mercilere iletiyor ve hızlı bir şekilde aksiyon alıyoruz. Wattpad, bu kapsamda çok fazla şikayet aldığımız bir platformdu. Şikayetler üzerine yaptığımız incelemelerle, bu platformda 18 yaş altı çocuklarımızın zorbalık, şiddet, cinsel istismar, intihar, madde bağımlılığı gibi son derece olumsuz içeriklere hiçbir filtre ve kontrol mekanizması olmaksızın maruz kaldığını tespit ettik. Türkiye'de, içeriklerle ilgili şikayetlerimizi iletecek bir temsilcisi olmadığı için bu platforma erişim engeli istedik. Böyle bir uygulamaya gitmek istemezdik. Fakat çocuklarımızın sağlıklı bir ortamda büyümelerini sağlamak, zihin dünyalarını temiz tutmak ve zararlı içeriklerden korumak en önemli önceliğimizdir" dedi.
'DİJİTAL BAĞIMLILIĞI 3 GRUPTA ELE ALACAĞIZ'
Bakanlık olarak çocukların güvenliği ve psikolojik sağlığı için çalışmaları büyük bir ciddiyetle sürdürmeye devam edeceklerini belirten Göktaş, "Ülkemizin geleceği açısından dijital okuryazarlığı yaygınlaştırmak ve çocuklarımızı dijital dünyanın tehlikelerinden, bağımlılıktan korumak hayati önem arz ediyor. Bu kapsamda çalıştayda, sizlerin de değerli katkılarıyla özellikle son yıllarda daha belirgin hale gelen dijital bağımlılığı 3 ayrı grup ile ele alacağız. Birinci grupta, bu alanda çalışan sivil toplum kuruluşlarımızın temsilcileri ve akademisyenlerimizle bu konuyu detaylı bir şekilde değerlendireceğiz. İkinci grupta, oyun oynayan çocuklar olacak. Onlarla dijital dünyada geçirdikleri süreyi, motivasyonlarını ve oyun oynamaya eşlik eden süreçleri ele alacağız. Üçüncü grupta ise yetişkinler yer alacak. Dijital bağımlılık sadece çocuklarla ilgili bir durum değil. Yetişkinlerle de ayrıca hem kendileri hem de ebeveyn perspektifinden çocukların süreçte nerede yer aldıklarını konuşacağız. Dijital bağımlılık ile ilgili toplumsal farkındalık yaratmanın gerekliliğine inanıyoruz. Görüşmeler sonucunda elde ettiğimiz verileri dijital bağımlılık sonucunda radikalleşme, intihar, yalnızlaşma, boşanma gibi bireysel, aile ve toplum temelli sonuçları da göz önünde bulundurarak değerlendireceğiz. Elde ettiğimiz sonuçları ve önerileri önümüzdeki günlerde kamu kurumları ile düzenleyeceğimiz çalıştayda açıklayacağız. Bu sonuçlar ve önerilere bağlı olarak dijital bağımlılıkla mücadelede bir yol haritası çıkaracağız. Bu durumu tehdit eden sorunları her yönüyle ele almak, hepimiz için büyük bir sorumluluktur" diye konuştu.
'SADECE TÜRKİYE'NİN MESELESİ DEĞİL'
TBMM Dijital Mecralar Komisyon Başkanı ve AK Parti Hatay milletvekili Hüseyin Yayman da "Dijitalleşme meselesi sadece Türkiye'nin bir meselesi değil. Dünyanın en önemli meselelerinden bir tanesi. Her konuda olduğu gibi dijitalleşmenin de teknolojik gelişmenin de iki yönü var. Bir olumlu yönü var, bir olumsuz yönü var. Ama maalesef dijitalleşme meselesinde olumsuzluklar olumlu yönlerin çok önüne geçmiş durumda. Dijital bağımlılık yanında yapay zeka meselesi inanılmaz bir fırsat ve tehdidi beraberinde getiriyor. Bunları önümüzdeki dönemde daha çok konuşmamız gerekiyor" dedi.