Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan ile ortak basın toplantısı düzenledi
Toplantıda Bakan Fidan "Gazze'deki insanlık dramının bölgedeki ülkeleri de etkisi altına alacak bir savaşa dönüşmesini istemiyoruz. Uluslararası hukuk açıkça ihlal ediliyor" derken İran Dışişleri Bakanı Abdullahiyan "İsrail'in savaş suçları durmalı yoksa bölge yeni karar almaya yakın" dedi.
Bakan Fidan'ın konuşmasından öne çıkanlar;
İran Cumhurbaşkanı'nın yakın zamanda Türkiye'de olacak.
7 Ekim'den bu yana ilgililerle yakın bir diplomasi trafiği içindeyiz. Hakkaniyetli davranmayı esas ediniyoruz. Ukrayna için ayrı Filistin için ayrı tutum olmaz.
İsrail, şiddet yoluyla güvenliğin tesis edilemeyeceğini artık anlamalı.
Cumhurbaşkanımızın vurguladığı üzere ateşkesin sağlanması ve ardından kalıcı barışın sağlanması gerekiyor. Gazze'deki insanlık dramının bölgedeki ülkeleri de etkisi altına alacak bir savaşa dönüşmesini istemiyoruz. Uluslararası hukuk açıkça ihlal ediliyor.
Biz Türkiye olarak dostlarımızla önce ateşkes sonra barış için elimizden geleni yapmaktayız. Garantör olarak sorumluluk almaya da hazırız.
Filistin için de İsrail için de güven ve huzura kavuşmanın yolu iki devletli çözümden geçiyor.
Bugün İranlı mevkidaşımla diğer bölgesel gelişmeleri de ele alma imkanı bulduk. Aynı zamanda Irak'ı da ele aldık. Irak'ta son dönemde önceki dönemlere kıyasla daha istikrarlı bir süreç gözlemliyoruz.
Türkiye olarak savaşın başından beri 2 ana kulvarda diplomatik çabalarımız devam etmekte. Birincisi halihazırda devam eden insanlık dramının bir an önce ateşkes ve insani yardımın kabul edilmesiyle son bulması ve bu anlamdaki çabalarımız. Özellikle İİT, Arap Ligi kümesinde olan tüm ülkelerle çabalarımız var. Gönül isterdi ki bunu AB ile de yapabilseydik. Ancak AB aldığı pozisyon gereği ateşkesi duymak istemiyor. Onların durduğu yer ABD ile beraber İsrail'in yürüttüğü askeri harekatın İsrail'in takdir ettiği ölçüde devam etmesi. Tabii bu çok ciddi krize yol açmakta. Gördüğümüz gibi bölgede insani vicdanın protestolarla buna karşı çıktığını ve ifade ettiğini görüyoruz. Çeşitli sivil toplum kesimlerinin tepkilerini ortaya koymasını da açıkça takdirle karşılıyoruz. Bu çerçevede yürütülen çalışmalar elbette baskı oluşturmakta. Daha fazla insana zulmün devam ettiği ve kılıf uydurulmaya çalışıldığı nokta tükenmiş durumda. Türkiye olarak özellikle ateşkesin sağlanması konusunda 1. ve 2. Gazze Savaşı'nda olduğu gibi diplomasi yürütüyorduk. Bugün 3.sünü yaşadığımız savaşta yürüttüğümüz belirli çalışmalar var. Onlar neler? Ateşkesi istiyoruz hemen olsun ancak kalıcı çözüm üretilmedikçe bunun yeniden olacağını kestirmek zor değil. Kalıcı çözüm bulunması gerekiyor. İsrail ve müttefiklerinin anladığı silahlı unsurların ortadan kaldırılması formülü. Bu çözüm getirmeyecek. Kalıcı çözüm olmadığı sürece şiddet sarmalı kendisini üretmeye devam edecek. Bölgemizde istikrarı refahı ararken şiddet sarmalı içerisinde olunması görmek istediğimiz bir şey değil. Liderler diplomasisi ile oynanabileceğimiz bir rol varsa bunu oynamaktan çekinmiyoruz.
