Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, bir dizi programa katılmak için geldiği Yalova’da valiliği ziyaret etti. Vali Hülya Kaya tarafından karşılanan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, valilik şeref defterini imzaladı. Erbaş, Yalova’da bulunmaktan duyduğu memnuniyeti ifade ederken, Vali Kaya da ziyaretinden dolayı Erbaş’a teşekkür etti. Ziyarette, Yalova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Bahçekapılı, Diyanet İşleri Başkanlığı Mushafları İnceleme ve Kıraat Kurulu Başkanı Dr. Hafiz Osman Şahin ile İl Müftüsü İlyas Yılmaztürk de hazır bulundu. Ali Erbaş, valilik ziyaretinin ardından Çiftlikköy Müftülük Hizmet Binası’nın açılışını gerçekleştirdi. Ali Erbaş, burada yaptığı konuşmada, “Ben bütün hocalarımıza, müftülerimize, imamlarımıza, vaizlerimize, bütün Diyanet İşleri Başkanlığı'nda çalışan hocalarımıza diyorum ki, biz peygamber varisiyiz, peygamberlerin varisiyiz. Peygamberler toplumlarına hangi hususları tebliğ etmişlerse, neye davet etmişlerse, biz de onların bıraktığı yerden, toplumlarımızı iyiliğe davet ediyoruz, Hakk’a davet ediyoruz, kötülükten uzak durmaya davet ediyoruz. Yani Rabb’imizin yoluna davet ediyoruz. Biz nasıl peygamberimizin ve peygamberlerin varisiysek, bizim müftülüklerimiz de peygamber efendimizin, diyanet işlerini yönettiği Mescid-i Nebevi'nin varisidir. Bugün ülkemizde 1003 noktada peygamber efendimizin Mescid-i Nebevi'sinin şubeleri vardır. İşte birisi de burada, Yalova Çiftlikköy Müftülüğü Mescid-i Nebevi’nin bir varisi, bir şubesi. Neden, çünkü işte efendimizin Mescid-i Nebevi'den yönettiği diyanet hizmetleri Yalova Çiftlikköy’de buradan yönetilecek. Bu müftülükten yönetilecek. Müftülükte sadece resmi işler yapılmayacak. Aynı zamanda, gençlik merkeziyle, 4-6 yaş Kur’an kursuyla ve vaizlerimizin irşat hizmetleriyle çok önemli faaliyetler gerçekleştirilecek. Bizi ayakta tutan değerler, hem mahallelerimizde hem şehirlerimizde işte buradan yönetilecek. O açıdan ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ifade etmiş olayım” diye konuştu.
‘GECE GÜNDÜZ ÇALIŞIYORUZ’
İslamiyet’in ve tüm peygamberlerin amacının toplumları iyiliğe ve hayra çağırmak olduğunu belirten Ali Erbaş, şöyle konuştu:
“Rabb'imiz bir ayetikerimesinde şöyle buyuruyor: İçinizden hayra çağıran, iyiliği emreden, kötülükten meneden bir topluluk bulunsun. İşte onlar selaha ulaşacaklardır. Kurtuluşa ulaşacaklardır. Gönlümüz istiyor ki efendimizin bütün ümmeti buradaki müjdeye nail olsun. Kurtuluşa ersinler. İşte o kurtuluşa götüren yolda hayra çağırmak, iyiliği emretmek, kötülükten menetmek. Kur'an-ı Kerim'i taradığımız zaman o kadar çok ayetikerime var ki bununla ilgili. Derdimiz iyilik olsun. Yeryüzünde iyilik yayılsın. Kötülük olmasın. Kötülükler ortadan kalksın. Peygamberlerin amacı bu idi. Hazreti Muhammed Mustafa, 23 sene boyunca hem sözleriyle hem de yaşantısıyla bunu gösterdi. Sadece Mekke'ye Medine'ye mi, hayır. Bütün insanlığa, bütün dünyaya. Kur'an bunun için nazil oldu. Rabb'imiz, Peygamber Efendimize hitap ederken bunu şöyle anlatıyor bütün insanlığa. ‘Dikkat et, ey nebi, ey peygamber. Kuran'ı biz sana insanları karanlıklardan aydınlığa çıkarasın diye indirdik’. İşte Kur'an'ın indiriliş amacı. Bizler de ülkemizdeki 1003 müftülüğümüzden yönetmiş olduğumuz diyanet hizmetleriyle, 90 bin camimizden, 30 bin Kur’an kursumuzdan Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesindeki hizmetleri söylüyorum sadece. İşte Hakk’a çağırmak, iyiliği emretmek, kötülükten menetmek için gece gündüz çalışıyoruz. Sadece biz değil bütün illerimiz, illerimizin yöneticileri, başta valilerimiz olmak üzere, ilçelerimizde kaymakamlarımız, diğer kurum müdürleri, kurum başkanları el birliğiyle iş birliği yaparak, ülkemiz daha iyi noktalara nasıl gelmeli, daha güzel, daha mutlu toplumlara nasıl ulaşmalıyız, mahallelerimiz daha huzurlu nasıl olmalı, bunun çabası içerisindeyiz. Müftülüklerimiz, camilerimiz, Kur’an kurslarımız, zaten peygamber efendimizin varisleri olduğumuz için, zaten amacımız bu. Derdimiz bu.”
'BİRLİK, BERABERLİĞİN, HUZURUN MAYASI'
Müftülüklerin, toplumun birliği ve beraberliği için çalıştığına dikkat çeken Ali Erbaş, “Müftülüklerimizi ben toplumlarımızın birliğinin, beraberliğinin, huzurunun adeta mayası, çimentosu olarak kabul ediyorum. Derdi olan vatandaşlarımız çekinmeyin, buyurun gelin müftülüğümüze. Yani hem dini konularda olur, toplumsal konularda olur. Bizim inancımız, sosyal bir toplum oluşturmayı hedefleyen bir inanç. İslam isminin manası barış demektir. Bu ne anlama geliyor biliyor musunuz? Peygamberler, toplumlarını barışa ulaştırmak için görevlendirilmiş kullardır. Çünkü sadece Hazreti Muhammed'in getirdiği dinin adı değil İslam. Hazreti Adem'den, Hazreti Muhammed Efendimize kadar bütün peygamberler İslam dinini tebliğ etmek için gelmişlerdir. Buradan da anlıyoruz ki insanlarımız huzurlu olsun, mutlu olsun, maddi ve manevi noktalarda birbirlerine destek olsunlar, yardımcı olsunlar. İşte bütün kurumlarımızın olduğu gibi müftülüğümüz de şehrimizin, mahallemizin, ilçemizin bu huzuruna, bu mutluluğuna ne katabilir? İyiliklerin yaygınlaşması, kötülüklerin ortadan kalkması için toplumumuza ne katabilir? Bunun gayreti içerisinde. O yüzden derdi olan, herhangi bir konuda sıkıntısı olan, dini ve manevi konular başta olmak üzere buyursunlar, müftümüz başta olmak üzere vaizlerimiz, hocalarımız onların derdini paylaşacaklar. Onların içinde bulundukları o sıkıntıları ortadan kaldırmak için elinden gelen gayreti gösterecekler. Çocuklarımızın eğitimi noktasında, din eğitimi, yaygın dil eğitiminin daha da geliştirilmesi noktasında elinden gelen gayreti gösterecekler. Şunu açıkça ifade etmeliyim ki yaygın din eğitimi noktasında müftülüklerimizin, Diyanet İşleri Başkanlığımızın, 4 yaşından itibaren yukarıya doğru, yaş sınırı olmaksızın çalışmalarımız var, faaliyetlerimiz var. 7’den 70’e diye bir söz vardı ya. Biz artık diyoruz ki 7’den önce de 70’ten sonra da vatandaşlarımıza müftülüklerimiz açık, Kur'an kurslarımız açık. Camilerimiz, herkese açık. Böyle güzel ulvi bir gaye ile çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
