AB, kadınlara yönelik şiddetle mücadele hedefiyle ilk kez özel bir yasa yaptı. Avrupa Parlamentosu'ndan Nisan ayında geçen düzenleme, Birliğin 27 üyesinden yeşil ışık alarak yasalaştı. Yeni yasa; şiddet, zorla evlendirme, kadın sünneti ve sanal ortamda tacize karşı kadınları korumayı hedefliyor.
AB'den, kadına karşı şiddetle mücadelede önemli bir adım geldi, İstanbul Sözleşmesi hedefleri doğrultusunda ilk kez ortak bir yasa tasarısı hazırladı. Bu yeni düzenleme, üye ülkelerin yasalarını üç yıl içinde güncellemelerini gerektiriyor ve siber suçlarla ilgili yeni cezalar getiriyor. Ancak, tecavüz suçunun tanımı konusunda üye ülkeler arasında anlaşmazlık yaşanıyor.
Belçika Adalet Bakanı Paul Van Tigchelt, yeni düzenlemenin kadınlara her türlü koruma ve desteği sağlayacağını ve saldırganların daha etkin bir şekilde cezalandırılacağını belirtti. Yasa, internet üzerinden yapılan ısrarlı takip, taciz ve saldırılara karşı bir ila beş yıl arasında hapis cezaları öngörüyor. Özellikle çocuklar veya eski eşler gibi savunmasız kurbanlar söz konusu olduğunda, cezaların daha da ağırlaştırılması planlanıyor.
Taslak metinde tecavüz suçu, “Mağdurların zorlama, tehdit ve baskıya dair kanıt sunmalarına gerek duymaksızın rıza olmadan cinsel ilişki” şeklinde tanımlanmıştı. İtalya ve Yunanistan bu tanımı desteklerken; Fransa ve Almanya gibi ülkeler, AB’nin bu konuda tanım yapma yetkisine sahip olmadığını savunuyor. Bu durum, tecavüz suçunun tanımının ve yargılanmasının üye ülkeler arasında farklılık göstermesine yol açtı.
Bu yeni düzenleme, kadına yönelik şiddetle mücadelede AB’nin birlikte hareket etme kararlılığını gösterse de, tecavüz suçu tanımı konusundaki anlaşmazlıklar, yasanın uygulanmasında zorluklara işaret ediyor.
